?
Sevebilirim
Paraya
Kaç
Seni
Tatlım…
Ne düzünden ne tersinden bir anlam veremiyor, aklım kalbim legal hale getiremiyor bu soruyu. Doluya koyuyorsun almıyor, boşa koyuyorsun dolmuyor.
Geçtiğimiz haftalarda hepimizin çok da bildiği bir ünlü ablalı dernek, buldum buldum diye çığlıklar ile sosyal sorumluluk kampanyası bulmuş gibi basın açıklaması yaptı. Ben ilk okudum sanırım peluş oyuncak köpekten bahsediyorlar gibi bir algıya kapıldım ve sonrasında sevdim bile.
Efendim olay şöyle ki; siz bunların telefon numarasını arıyorsunuz size bir araba ile minik bir sokak köpeği yolluyorlar evinize ofisinize, 15 dakika seviyorsunuz para karşılığı… Sonra hop başka müşteriye. O kazanılan para da barınak köpeklerine gidecekmiş.
Ama baktım ki baya baya kanlı canlı, etten kemikten mini mini sokak köpekleri söz konusu olan. Siz kimsiniz hanımlar beyler dedim ve soru işareti bile koymadım cümleme. Sizin haddiniz benim sokak köpeğimi elden ele sevdirmeye yeter mi?
Paranın iyi yere gitmesi olayı sempatik hale mi getiriyor? Rus seks işçileri de kazandıkları para ile kardeşlerini okutuyorlarmış ülkelerinde, bağrımıza basacak mıyız onları da?
Hadi işin ahlaki boyutunu geçelim, - ki bence çok önemli - vicdanı boyutunu da mı hiç düşünmedin be abla?
Barış Manço şarkısındaki gibi akşam olup kol düğmeleri yanyana gelince ne olacaktı? Bizler sevdik 15 dakika, sizler işinizi yaptınız 30 TL aldınız ve evinize döndünüz.
Peki ya o minik tekrar barınağa dönünce ne olacaktı? Bizler sokakta besleme yaparken bile insana alışmasın diye sevmiyoruz hayvanları.
Bu kadar taş kalpli olamazsın Ömür Gedik. Bedelli sevilmeyi legalize edemezsin…
Canım Panter Emel’im hayvanlara en büyük kötülüğü hayvan severler yapıyor demişti…
10 puan 10 puan 10 puan derdi belki de Barış Manço olsa şimdi…
Lütfen elinizi sokak hayvanından çekin, gidip başka yollarla ünlü olunuz….