BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 20:21

Ballı Bir Armut’un Hikayesi

Bir cuma günü Barınak Gönüllümüz Devlet Anne beni aradı. Bir yakının köpeği kayıptı birlikte arıyorduk. " Bir sitede ilan buldum ama emin olamadin acaba o olabilir mi ? sen bir bakar mısın" dedi.

İlandaki telefon numarasını aradım. Bu güzel köpeği sokakta bulmuşlar ama bakmak istemiyorlarmış. "Armutlu'da bir fabrikada gelin alın yoksa sokağa atacağım " dediler. Mesai saatinde işten izin almam imkansız. Rica ettim, yalvardım ama kabul edecek gibi değillerdi. Uzunca bir telefon trafiğinden sonra köpüşü bir gece daha tutmaya ikna oldular. Ertesi sabah ilk iş olarak Biricik eşim Aslı ve Gönüllü Web tasarimcımız Duygu'yu da peşime takarak Armutlu'da adresi aramaya başladık.

Bulduk , kurtardık ve 2 hafta Yedikule'de misaifir ettik. Adını Meral Annesi ile Armut koyduk :-) Armutlu'yu hiç unutmasın diye...

Bir pazar Meral Hanım aradı beni, " Armut gitti, çok güzel bir aile evlat edindi senin yaramazı" dedi. İyi olduğu haberi hep geliyordu ama son resimleri görünce düşünmeden edemiyorum,
bu güzel aile beni de evlat edinmez mi ?

Meral Olcay hikayenin bundan sonraki kısmını şöyle anlatıyor :

"Tolga ve Duygu benden çekindikleri için ( 2000 köpeğimiz var ve barınağımız ağzına kadar dolu ) armutu bir veteriner klinigine bırakmışlar. Benim haberim yok, geldiler barinağa. "Nerede kopek" dedim. " senden korktuk, kızarsın diye kliniğe bıraktık" dediler. "olur mu ? hemen alalım" dedim. Aldıracak gönüllü bulamadığım için ancak 2 gün sonra barınağın arabasıyla aldırabildim. Armutludan geldigi için haydi bakalım senin adın ARMUT olsun dedik. Adı Armut kaldı.

Aman allahım hayatımda bu kadar hiperaktif bir köpek görmedim çılgın gibi hopluyor zıplıyor pencereden atlıyor en sonunda tasmayla bağlamak zorunda kaldım. Armutu alacak ailenin, büyük bahcesi olmalı ve armut doya doya kosmalıydı. Ancak öyle mutlu olurdu. Nitekim, bekleyen derviş, muradına ermiş misali telefonla bir bey aradı. "Armuta talibiz bize ayırırmısınız " dedi. "olmazzz" dedim "kısmetine mani olmak istemiyorum. Belki siz gelene kadar başka bir aile gelir. Uygundur veririm" dedim. Israrla mutlaka cumartesi geleceğiz dediler. Pek üstünde durmadım. Bu şekilde arayan, ama gelmeyen o kadar çok insan var ki. Neyse ertesi gün bir kez daha aradılar "geleceğiz duruyor mu ?" diye ve cumartesi daha ziyaret saati başlamdan sabah 9.30 geldiler.

Çok uygundu ortamları içim rahat bir şekilde verdim akcakocaya gitti ve resimlerde gördüğünüz gibi gayet mutlu darısı diğer yuva bekleyenlerin başına.."

Sevgiler

Tolga ÖZTORUN
Fatih Belediyesi Yedikule Hayvan Barınağı
Gönüllü Muhabiri

03 Nisan 07