BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 19:44

Yaşama Saygı

Atalarımız olan ilk insanlar, bazı hayvanları kendilerinden bile üstün tutarlardı;

Hatta, üstün güçleri karşısında onlara boyun eğer ve taparlardı.

Daha sonra insanoğlu kendi gücünü fark etti.

Artık doğaya ve hayvanlara saygı duymak için hiçbir neden kalmamıştı.

Sadece hayvanlara mı?

Gücü olmayan insanların da hayvanlardan hiç bir farkı kalmadı.

Değeri olmayan bu insanlara köle adını verdiler.

Kölelerin, zencilerin aklı olamazdı.

Şüphesiz, kölelerin bile aklı yokken hayvanlardaki akıldan söz bile edilemezdi.

Aristo insanları zekalarına göre sınıflandırmıştı. Bazıları alt insanlardı.

Almanlar Yahudileri, Avrupalı olup Amerika'ya gidenler Kızılderilileri,

Afrika'ya gidenler ise zencileri alt insan olarak kabul ettiler.

Onlara göre hayvanlar ise acı bile duyamayan zavallılardı.

Böylece kölelere ve hayvanlara her türlü eziyetin yolu açılmıştı.

Bu değersiz varlıklar için vicdanların sızlamasına gerek yoktu.

Sonraları, zencilerin düşünebilme yeteneğinin olduğunu fark ettiler;

Bu durumda zencilere karşı bakış açısı yavaş da olsa değişmeye başlamıştı.

Şimdi de hayvanların düşünebildiği tartışılıyor.

Belki hayvanlara karşı bakış açımız da değişecek

Acaba, dünya et sektörünün devleri buna izin verecek mi? Bilemiyoruz.

Aslında, insanla hayvan arasındaki fark olarak söylenen, düşünme, akıl, konuşamama, geleceği planlayamama vb.nin hepsi bahanedir.

Alt benliğimizde "Güçlü olanın her şeye hakkı olduğu" düşüncesi bulunmaktadır.

Gerçek sebep budur.

Hayvanlarda da güçlü olan haklı çıkmaz mı? Diye sorabilirsiniz!

Doğrudur. Ama bizler kadar sadistçe değil.

Ayrıca, hayvanların bazı şeyleri yapıyor olması,

bizim de yapabileceğimiz anlamına gelmemelidir.

Bırakın da hayvanlardan farkımız bu olsun;

İnsan olmak için, insan olarak doğmak yetmiyor.

Kendimizden güçsüzlere saygı duyabildiğimiz oranda insanız bizler.

Bu, ister zihinsel engelli bir insan olsun, ister sokak köpeği olsun değişmez.

İnsan olmanın en önemli kriteridir "yaşama saygı duymak"

Prof. Dr. Tamer Dodurka
Veteriner İç Hastalıklar ve Psikoloji Uzmanı