BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
28 OCAK 2009 / 00:24

Bütün Dünya buna inansa..

BÜTÜN DÜNYA BUNA İNANSA!


Yazılarımı takip edenler çocukluk hayallerimden birinin hep bir İrlanda Seteri cinsi köpeğim olmasını istediğimi bilirler. Sonunda oldu. Evet gerçektende hayal bile ettiğimden daha iyi huylu ve güzeller güzeli İrlanda Seteri cinsi bir köpeğim oldu.  Köpeğime Roxy adını verdim. Roxy bugün tam 4,5 aylık oldu. O kadar iyi huylu o kadar sevecen ve o kadar aradığım gibi bir köpekki Roxy. Onu çok ama çok seviyorum. Roxy bana geleli tam 2 ay oldu. Her geçen gün daha bir hızla büyüyor. Minyatür Pinçır (Miniature Pincher) cinsi diğer iki köpeğim Zeyna ve Clara ile de çok iyi anlaşıyor Roxy. Üçünün de mutluluğuna, onlarla vakit geçirdiğim her an tanık oluyorum. Kimi zaman onları oyun oynarken saatlerce seyrediyorum. Hiç sıkılmadan ve bıkmadan günlerce hiçbirşey yapmadan köpeklerle oynayabilirim. Hatta onların oynamalarını ya da uyumalarını bile seyredebilirim. Hayvanlar kadar zararsız ya da insanı rahatlatan veya bize, insanlığa, unuttuğumuz duyguları hatırlatan bir başka varlık daha düşünemiyorum. Ama tüm hayvanlar arasında köpeklerin benim için ayrıcalıklı olduğunu belirtmek istiyorum.


Mesleğim gereği bir Psikoterapist olarak birçok kişi ile onların özel yaşamlarına sayısız yolculuklar yapıyorum. Bugüne kadar kimse kalbinin bir kedi, köpek  tarafından kırıldığından hiç yakınmadı. Ya da hayatlarını bir hayvanın mahvettiğini hiç dile getirmediler. Ancak hayvanlardan ya da kedi ve  köpeklerden fobik anlamda korkanları anlıyorum elbetteki. Bu korkularından isterlerse çok rahat kurtulabileceklerini de biliyorum. Keza bugüne kadar birçok kişiye fobilerinden kurtulmaları için yardım ettim. Ancak asıl anlayamadığım biz hayvan severlere nefretle bakanlar. Örneğin beni 3 köpek ile bir arada yaşıyorum diye anormal olarak görenler. Onları anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Sonra da düşünüyorum; Acaba benim köpeklerime gösterdiğim ilgi, sevgi ve özen onlara ihtiyacı olan ama kendi hayatlarında sahip olmak istedikleri ve sahip olamadıkları ilgiyi mi hatırlatıyor? Bir anlamda da hayatlarındaki ilgi eksikliğini mi onlara hatırlatıyorum? Örneğin benim köpeklerim yemeleri gereken en iyi mamaları yerler. Yaşlanınca sağlık açısından sorunlar yaşamasınlar diye günde en az 1,5 saat mutlaka yürüyüşe giderler. Ayrıca her sabah 45 dk her gece de yine mutlaka en az 20 dk ile 30 dk benimle oyun oynarlar. Hiç kimsenin beni şımartmadığı kadar şımartırım köpeklerimi ben. Ama onlar hiç bir zaman şımarmıyorlar. Her zaman laf dinliyorlar. Beni mutsuz edeceğini düşündükleri hiç bir davranışta bulunmuyorlar. Kısacası hayvanları sevdiğiniz zaman onların size ihanet etmesi ihtimali bir kenara bir de üstelik sevginizin  hiçbir zaman karşılıksız kalmadığını bilmelisiniz.


Bu nedenle hayvanseverleri yadırgayarak bakan birçok kişiye en önemli tavsiyelerimden bir tanesi bir hayvan ile biraz vakit geçirmeleri. Onları anlamaya çalışmaları. Onlarla geçirdikleri zaman içerisindeki sevgi paylaşımının tadını başka hiç kimseyle almadıklarını görünce ne demek istediğimi daha iyi anlayacaklardır. Hem samimi olarak düşünürsek bizden önce hayvanlar yok muydu ? Günümüzde yaşam koşullarını zorlaştırdığımız hatta yaşam haklarını ellerinden aldığımız hayvanlar sizce bu dünyayı bizden çok hak etmiyorlar mı?


Tüm dünya buna inansa hem hayvanlar hem insanlar herles birarada daha mutlu bir yaşam sürdürmezler mi?


Sevgiyle Kalın, Hayvanlarla Kalın!


Çağatay Öztürk


Uzman Psikoterapist