Bu ay, Ekim ayındayız. Gerek 4 Ekim, gerek 15 Ekim, bizler için, hayvanlarımız için önemli ve özel günler. Bu özel günler hangileri ve tarihçeleri nasıl kısaca bakacak olursak:
Hayvan Korumacılar, ilk kez 1822 yılında, hayvanların yaşam ve haklarının korunması için, İngiltere’de bir araya geldiler. Bu yaşam ve hak korunmasının sağlanabilmesi için, Hayvanları Koruma Birliği’ni kurdular. Aynı amaçlı dernekler birleşerek, Lahey’de, Dünya Hayvanları Koruma Federasyonunu oluşturdular ve 1931 yılında toplanan bu kuruluş, 4 Ekim’i, Hayvanları Koruma Günü ilan etti. Ve o günden sonra, her yıl, Ekim ayının 4. Günü, Hayvanları Koruma Günü olarak kabul edilmiştir.
23 Eylül 1977 yılında da, Londra’da hayvan hakları konusunda yapılan 3. Uluslararası toplantıda; Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi metni kabul edildi. Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi ise, Paris’te, UNESCO Sarayında 15 Ekim 1978 yılında, törenle ilan edildi.
14 maddeden oluşan bu kısa, öz ve net bildirge metni, hayvan korumacı her birey tarafından en azından bir kere okunmuş olmalı:
- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. Bir hayvan türü olan insan, öbür hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
- Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üreme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
- Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar, uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
- İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar, doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız bir davranıştır.
- Bütün çalışan hayvanlar, iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
- Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
- Hayvan, beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
- Hayvanlardan, insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi, yaşama karşı suçtur.
- Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
- Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
- Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da, insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.