BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 21:01

Yaz

Hala çalışıyorsunuz biliyorum... Bu sıcaklarda ne denli zor oldugunu hissedebiliyorum. Bense mesleğimin bana vermekte olduğu uzun şansı degerlendirmek ve yeni sezona iyice bir dinlenerek girmek uzere baba hatıramız Selimpasa'daki evimize geldim bile... Bu sebeple bu sicacik gunleri, ofisinde, aracinda, toplantilarda gecirmek zorunda olan herkese kolay gelsin diyorum...

Kızım musade ettikce aldigim kucuk nefes molalarindan birinde, oturdum bir internet kafede sizlere yaziyorum...
Bu ayki konuk hayvanimizin ismi Suleyman olup, kendisi aslinda disi bir kedi ama cinsiyetini yanlis tahmin eden site bekcilerimiz sagolsun artik ismini oldukca benimsediginden, henuz bir gunluk anne oldugu halde ona baska turlu seslenememenin ironik tadiyla devam edecegim.

Gosterdigimiz bazi oyuncaklar karsisinda heyecandan titreyen 7 aylik cadalozum Kavin, bu sabah ilk defa bir kedi yavrusu gordu. Kucuklugunden oturu onu kendi ailesinden biri zanneden bebegim uzun bir sure titredi, komsularin butun cocuklarini uyandiracak kadar bagirdi ve henuz bir kac saatlik olan kedi bebegi saniyorum agzina sokmak istedi ama ona izin vermedik. Cocuklarin, ozellikle bebekliklerinden itibaren mutlaka bir hayvanla birlikte, onunla ic ice buyumesi gerektigine inandigim icin bu titreme, ciglik ve tadina bakma seruveninin butun bir yaz boyu bizleri epey guldurecegini tahmin edebiliyorum. Bu yaz bol fotografli, kahkahali ve sut kokulu gececek. Dun gece ben bebegimi, Suleyman da kendi bebeklerini emzirirken onun giriltilari esliginde dusundum durdum, ne buyuk bir mucize su dogum denen sey!

Ve biz insanogullari amma buyutuyoruz bu mucizeyi, lohusa nazlanmalari,''dokunma ona simdi, yeni anne oldu, her zamankinden fazla alingan, aman dikkat et sozlerine '' uyarilari esliginde bir yayilma, bir uzunnnnnnnnn nekahat donemi...Oysa Suleyman'cik ve onun gibi pek cok hamile kedicik, aynen dun geceki gibi sessiz sedasiz, buldugu kendince guvenli limanda, bazen soguk bir tasin uzerinde, bazen kumsaldaki ters donmus bir kayigin icinde, sansliysa yasadigi evdeki giyinme dolabinin cekmecesinde bebeklerini dunyaya getiriyor. Usulca cikip yemek aramaya gidiyor ve donduklerinde sayisini bilemedikleri yavrulari yerinde bulmayi umit ediyorlar...

Ne kadar cok hayvansevmez var etrafimda bir bilseniz, Suleyman ve yavrularindan, onlarin ''buyuk'' gurultu ve giriltilarindan rahatsiz olan ne kadar cok insan... Boyle seylere tanik oldukca hayvanlarin dunyaya insanlardan daha iyi sahip cikabileceklerine olan inancim giderek kuvvetleniyor. Gercekten onlar bu dunyayi bizden daha fazla hak ediyorlar...

Bakalim bizim komsularla bu yaz neler yasayacagiz? Suleyman ve bebekleri hangi pazarligin konusu olacak acaba? Onlari daha ne kadar arka balkonumuzda hazirladigimiz yuvanin icinde buyutebilecegiz, o cok hakettikleri hayata ne zaman gozumuz arkada kalmadan salabilecegiz cok merak ediyorum...

Tabii yazliga geldigimiz ilk gunun gecesi Suleyman'in neden bizim evde dogurdugunu da merak ediyorum... Suleyman bizden nasil bir koku aliyor acaba?Neden bize kayitsiz sartsiz guveniyor? Bizi nereden taniyor?

Tanrı'nin ilahi adaleti ayarliyor belki de herseyi... İyi olanlari kollayan ve nefesiyle koruyan hep ayni Tanrı olmali... Suleyman'i bize yollayan, bize onu besleme gorevini veren hep ayni Tanrı...

Belki bu yazın sonuna dogru evinize bir yavru kedi almak istersiniz kimbilir... İsterseniz mutlaka ulasin bana...
Tanrı butun hayvanlari insanlardan korusun dostlarim... Çünkü ben bile bazen onlari korumayi beceremiyorum...
iyi yazlar...

Sevinc Erbulak Midyat