BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
16 ARALIK 2007 / 14:05

Sevinç Erbulak

Barınağımızın Web sitesinde ilgi ile takip edeceğiniz yeni bir köşemiz var. Ünlülerle, hoş sohbet. Barınak gönüllü muhabiri Tolga Öztorun, her ay farklı bir ünlümüzle hayvanlar hakkında sohbetler yaparak, sizinle paylaşacak.

Bu ayki konuğumuz sayın Sevinç Erbulak.

Sevgili Sevinç hepimiz seni yakından tanıyoruz ama bir kez daha bize Sevinç ERBULAK kimdir anlatırmısın ?

1975 Istanbul doğumluyum. Istanbul Universitesi Klasik Bale Bölümunden mezun olduktan sonra Müjdat Gezen Sanat Merkezi Tiyatro Bölümünü bitirdim , 4 yıldır aynı okulda eğitmenlik yapmakta ve 14 yıldır da Şehir Tiyatrolarında oyuncu olarak görev almaktayım.

Bize şu an ki sanatsal çalışmalarından bahsedermisin ?

Su anda ''Yaprak Dokumu'' ve ''Kiralık Konak'' isimli oyunlarda oynuyorum.Bir de özel bir kanalda ''Çat Kapı'' isimli bir dizim var.

ERBULAK soyadına sahip olmak senin sanat yaşantında her hangi bir zorluk yaşatıyormu ?

Zorluk yaratmıyor. Aksine böyle bir miras devralmanın her türlu keyfini yaşıyorum , ilkelerimden ödün vermeden mesleğimde kalıcı olmaya çalışıyorum.

Bize biraz hayvanlar ile ilgili ilişkinden bahsedermisin ?

Sevmediğim hayvan yok sanırım. Dokunmaktan çekindiğim bir hayvan bile aklıma gelmiyor bu soruyu duşünürken. Ama kedilere özel bir düşkünlüğüm olduğunu söylemeden edemeceğim.

Okurlarımız ile çocukluğuna yönelik aklına ilk gelen hayvanlar ile ilgili bir anını paylaşırmısın ?

Eskiden oturduğumuz mahallede koca bir çöp kutusunun içinde bir çanta , çantanın içinde de 5 tane kedi yavrusu bulmuştum. Henuz gözleri bile kapalı olan bu bebeklerin hepsini yasatmiş ve sahiplendirmiştik.Biri de bizde kalmişti. Bize sonra çok bebek verdi , cok güzel yaşadı , onu hep hatırlarım.

Şu an yaşamını paylaştığın evcil hayvanın var mı ?

Evet , 4 tane birbirinden canavar , farklı kişiliklerde sokak kedim var . Ben kendimi onlarin sahibi gibi değil de onlar tarafindan sahiplenilmiş gibi hissediyorum.

Okurlarımıza yaşamını bir hayvanla paylaşmanın zorluklarından bahsedermisin ?

Hayvan beslemeye karar vermekle çocuk yapmaya karar vermek arasinda hiç bir fark göremiyorum. Büyük sorumluluk isteyen , Dünyada size verdiği mutluluk baska bir seyle karşılastırılamayacak olan bir sevgidir. Hayvanlarimiz, bizimle yaşamaya alıştıktan kısa bir sure sonra bizim çocuğumuz, kardeşlerimiz gibi olurlar. Evdeki çocuk için, o eğlensin diye alınıp , sıkılınca da atılacak canli oyuncaklar değildir.Yalnızlıgı sevmezler, asla ihmal edilmek istemezler, bu sebeple cok iyi dusunmek gerektiğine inanıyorum.

Tüm yaşantın boyunca senin için en özel olan evcil hayvanını bize anlatırmısın ?

Ismi Cambaz 'dı.Gri beyaz nefis bir kedi. Annem bu kedi sadece bizim dilimizi bilmiyor o kadar derdi. Gece eve geldiğimizde bize o gün içinde yasadığı her şeyi anlatırdı. Sevinince boynumuza sarılır , kızınca kuserdi bize. Oyle bir dostum olduğu için çok sanslıyım. Geçen sene kaybettik.

Daha önce hiç bir hayvan barinağını ziyaret ettin mi ?

Evet, en son dün sabah Atasehir Hayvan Barınağına yavru köpekler için battaniye goturduk annemle. Bir de hayvansever dostum Tolga Öztorun ( Yani ben ... ) vasıtasıyla Yedikule Hayvan Barınağı ' na yine yavru köpekler için soba almıştık geçen sene.

Sahipsiz sokak hayvanları ile ilgili neler düşünüyorsun ?

Onlar için hayatta kalmanın çok güç olduğunu duşunuyorum. Sadece açlık ya da hava kosullarından otürü değil, insanlardan ötürü zor durumlarda kaldıklarını gözlemliyorum. Özellikle küçük afacanların denek hayvanları olduklarına tanık oluyorum ve o zamanlarda ne yapacağımı şaşırıyorum. Hayvan sevgisi aileden alınırsa büyüyecek ve gelişecek bir sevgi, ama bizim toplumumuz hayvan sevgisiyle dolu bir toplum değil kanımca. Çocuk sokakta gördüğü bir kediyi sevmek istediğinde ebeyevni ona ''sakın dokunma ısırır'' diyor genellikle, çocuk da bu bilgiyle büyüyüp aynı şeyi kendi çocuğuna söyler hale geliyor. Ben herkes hayvan sevsin demiyorum ama hiç olmazsa zarar vermekten vazgeçsinler istiyorum. Özellikle sokaklarda yaşamaya çalısan hayvanlara karşı daha özenli davranmaıyız diye düşünüyorum.

Sence barınaklar sahipsiz hayvanlar için uygun yaşama alanları mı yoksa olmaması gereken bir kavram mı ?

Bence barınaklar iyi ki var. Keşke hayvan sever bir toplum olsak da zor durumdaki hayvanlar tedavi edilip, aşıları yapıldıktan sonra gönül rahatlığıyla sokağa salinabilse ve barınaklarda yeni gelecek olan zor durumdaki hayvanlara yer açılsa...Barınaklar da olmasa bu hayvanlar ne yapardı bilmiyorum.

Daha önce Yedikule Hayvan Barınağı 'nı hiç duydun mu ? http://www.yedikulehayvanbarinagi.com/web sayfamızı ve e mail grubumuzu duydun mu ?

Evet hem birçok kez senin sayende duydum , hem de bir arkadaşım yanılmıyorsam bir küçük kopeğin konuk ailesi olmustu ondan dinlemiştim.

Yedikule Hayvan Barınağı 'nın çalışmaları hakkında neler biliyorsun ? Aramıza katılmak istermisin ? Seni en kısa zamanda Yedikule Hayvan Barınağı'nda görmek isteriz .

Umarım bu yıl benim için geçen yıla oranla daha hafif bir çalışma temposuyla yaşadığm bir yıl olur ve hayvanlar için yapmak istedigim şeyleri gerçekleştirebilirim. Ben de Yedikule Hayvan Barinağı 'na gelmeyi cok isterim.

Türkiye geneline bakarsak insan ve hayvan yaşantısını değerlendirmeni rica ederim.

Türkiye genelinde her iki canlı türü için de yaşam oldukça zor. Insan önce kendi insan gibi yaşamak istiyor ki sıra hayvanlara da gelsin. Ama ben o denli de karamsar değilim, elimizde olanı paylasmayı becerirsek, bunu mümkün olduğunca çok kişiye de aktarmayı becerirsek Dünya hem insanlar hem hayvanlar için daha yaşanılası bir yer haline gelir. Ben kendi adıma paylaşarak hiç olmazsa kendi yakın çevreme yardımcı olmaya, hayati kolaylastirmaya calisiyorum.

Sence Türkiye'deki evcil veya vahşi hayvan yaşamını desteklemek için neler yapılabilir ?

HER EVE BIR HAYVAN KAMPANYASI ! HAYVANSIZ BÜYÜYEN ÇOCUK KALMASIN KAMPANYASI ! NEDEN OLMASIN ?

Sevgili Sevinç barınağımızdaki 2200 minik dostumuz adına sana çok teşekkür ederiz. Yanımızda olduğunu bilmek çok güzeldi.

Esas ben teşekkür ederim.

Konuğumuz: Sevinç ERBULAK
Muhabirimiz: Tolga ÖZTORUN

10.01.06