BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
16 KASIM 2011 / 08:17

içim yanıyor ,olmaz böyle bir ihmal!

Yorum yapmadan Bir hayvan sahibinin başına gelenleri yayınlıyorum:
Ben büyük ayıp diyorum,ama aslında çok daha agır konuşmak lazım...
Söylesem tesiri yok,sussam içim el vermiyor..13:11:2011 saat 22:20 Şanlıurfa-İstanbul Türk Hava Yolları benim Paşamı elimden aldı.6,5 yaşında bir Ankara kedisi.Bundan 6 yıl once onu sokakta çocuklar yakmaya çalışırlarken buldu.Kulaklarında ve yüzünde ciddi yanıklar vardı.Çok zor bir tedavi sureciydi ve günlerde uyudu..Ozamanlar çok bebek olduğundan dişi zannettik ve adını 'pakize'koyduk.Biraz daha büyüdükten sonra asabi,bir okadarda sevimli bir oğlumuz oldugunu öğrendik ama adını hiç değiştirmedik.O lanet gecede paşam Şanlıurfa uçagına bindiriliyor...Ucak yolcu indirme terminalinde yer olmadığı gerekçesiyle habgar tarzı bir yerde bizi indirdiler,sözde bu kadar prosedürlerine bağlı olan bu şirket,bizi havaalanı otobüşleriyle terminal binası girişine getirdi.Annem valizleri beklerden bende düz bantta paşamı bekliyordum.Valızlerın dönmeye başlamasıyla paşamın kaferi gorundü,olmaması geren yerde...Kafesin kapağı acıktı ve içinde oğlum yoktu!Hemen oraya buraya koşturmaya başladık.Kayıp eşya ofisinde bize binbir türlü takla attılar,ilk başta uçakta sporcuların oldugunu,onların çantalarının içine girmiş olduğunu sonra uçakta saklanmıs olabilicegini sonra uçaktan atladığını en sonundada cinlere perilere suçladılar..Gua uçak 2 kere aranmış,bir kerede teknik servis tarafından uçagı ikinci sefere hazırlamak için aranmış...Ama paşam uçaktan cıkmadı.Kulakları yandığı için duyamıyorduda üstelik.Uçağın 01:00'de indiği alandan,ben 04:00'da ayrıldım.Yana yakıla yalvardım kendilerine artık en azından ölmüşşe bile ölüsünü istiyorum diye.Tutanak tutuldu ama imzalanmadı.Apar topar eve gönderildik.Sabah olur olmaz hem Şanlıurfa Gap havalimanını hem de İstanbul Atatürk havalimanı ile konuşmaya başladık,surekli bir yerlere sevk edildim.En son boyle olmicağını anlayıp,kalkıp atatürk havalimanına gittim.Sabah görevi devralan Mehmet Kocaman adlı şahıs nihayet tutanak tutarak,rapor hazırlatıldı.Mehmet Kocaman dan acıklama istediğimde baba 'anlıyorum ama yapabiliceğimiz hiç bir şey yok sigortaya gidin.'cevabını aldım.Dağva açabilmem için sigortaya gitmek gerekiyormuş.Gittiğimde ikinci şokla karşılaştım....Muhtemelen mahkemede sorun çıkması veya böyle bir olayın yaşanmadığını iddea etmek için Şanlıurfa-İstanbul uçuşu yerine Gaziantep-İstanbul uçuşu kodları girilmişti.Yeniden düzeltildikten sonra Thy görevlisi adam ( buna adam denirse )bana şu soruyu yöneltti.....'ne talep ediyorsunuz?' Hayatımda duyduğum en yaralayıcı,vicdandan eser birakmayan kelimelerdi.Bu nasıl bir anlayış ki biz orda valizini kaybetmiş insanların gördüğü muameleyi gördük.Bir canın bedeli neydi peki?Sabahlara kadar başında beklemenin..Geve vetiriner veteriner gezmenin...Onun için sabahlara kadar ağlamanın bedeli neydi?İlla doğurmak mı gerekiyor onun sizin cocuğunuz/kediniz olabilmesi için.Hani vardırya SEVGİ NEYDİ?SEVGİ EMEKTİ..Emeğin bedeli olur mu hiç...?? RUKEN MERVE GÜLLÜOĞLU

Lutfen yarim edin Meral hanım çok. Zor durumdayım sadece tanımlamanız bile yeterli BUNU YAYINLARSANIZ SEVİNİRİM,ÇÜNKÜ BAŞKA PAKİZELERİN BAŞINA BÖYLE ŞEYLER GELSİN İSTEMİYORUM.