BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
23 EYLÜL 2009 / 02:55

ürdün gezisi izlenimlerim

2009 yılı çok yorucu ve yoğun geçiyor benim için..En son başakşehirden kurtarılan selzede köpekler annesiz yavrular vb ..Bayram tatilini fırast bilerek barınağı başta sibel anne olmak üzere gönüllülerime emanet ederek, 5 gün kadar kısa bir tatil yapmak fırsatı yarattık ..Aslında bir kültür gezisi idi..
Malum meslek mimarlık bizde (eşim ve ben)ilginç kültür mirası olan yerleri görmek istedik..Ürdün bu seneki gezi yerimiz oldu..
Biraz ürdünden bahsetmek istiyorum sizlere..Bayram tatili yoğunluğundan dolayı uçağımız rötarlı hareket etti gece yarısı saat 02 gibi ürdünün amman kentine indik..Sabah erkenden otelde kahvaltı ardından tura başladık ilk durak dünyaca ünlü Bizans moziklerinin evi olan Mabada idi.Sonra Hz Musanın öldüğü yer olarak kabul edilen nebu dağına gidildi..Sonra Ölü deniz (Lut gölü )e gittik..Lut gölü dünyanın en çukur noktası  büyükbir deprem sonrası oluşmuş bir mucize..Bu arada gözlerim hep kedi köpek aradı ama nafile şehirde dağda tek bir köpek kedi göremedim ..
  Bu ülkede hiç mi sokakda kedi köpek  yok diye düşündüm..
Nihayet restaurant masalarının altında bir tek kedicik gördüm sanki ilaç için var gibi...
Pisi pisi dedim geldi sevdim ,karnı toktu artıklarla beslendiği belli idi..Bizim tatil köylerinde mutlaka kedi köpek vardır burada başka yoktu..Sonraki durak Unesco tarafından Dünya mirası kapsamında koruma altına alınan PETRA kenti oldu..Bu turda şanslıydım çünki kedi ve köpek buldum daha doğrusu karşıma çıktılar ama sayısı çok azdı..Gül şehri diyede anılan kayıp şehir 80 mtyi aşan kızıl kaya duvarları ile çok muhteşemdi..Dağa tırmanmak için yaya alternatifi ,dışında eşek ler kullanılıyor..At ve develer de düz zeminlerde kullanılıyordu..
Tırmanarak çıktığımız Petra hazinelerinin bulunduğu varsayılan en tepedeki mabette bol miktarda eşek vardı..Bu eşekler 1.5 km yi bulan dik merdivenli kimi zaman da yokuş , büyük ustalıkla tırmanıyorlar turist taşıyorlardı..Dikkatimi işci eşeklere yeteri kadar önem verilmemesi çekti..Zirvede bir eşek sahibi tarafından ayağından iple bağlanmıştı ,güneşin altına ve önünde suyu yoktu karton yemeğe çalışıyordu hemen çantamdaki mamalarla şişe suyu çıkarttım..Boş tasa, içmek için yanıma aldığım suyu doldurdum ,elimle mamaları verdim nasılsa ben dağdan aşağıya inince su alabilirdim ,o zavallı susuz du ve sahibinin insafını bekliyordu...Eşeğin ihtiyacını giderip içim rahat aşağıya indim.Otobüse doğru giderken karşıma pat diye yavru bir köpecik çıktı nerden çıktı bilmiyorum hemen öğlen yemeğinden çantama koyduğum yemekleri çıkardım deliler gibi yedi avucumla suyunu içirdim hava korkunç sıcaktı malum çöl ve çokkk kuru sıcak bir hava var...Birden bir miyav sesi duydum sanki beni onlar buluyor veya ben onları buluyordum bilmiyorum son kalan yemeği de kediye yediriyorken bir miyav sesi daha ,kardeşi çıktı ortaya..Her 2 kedi yavrusunuda doyurup yola devam ettik..Şehirde hayvan yok ama dagda çölde  var,dediğim gibi sayısı çokk az..
Sonraki durak Akabe kızıl deniz civarı oldu..Vadi rum unesco tarafından burasıda koruma kapsamına alınmış bir yer..Kızıl kumlarla kaplı bir çöl ama birden bire dev kayalar çıkıyor ortaya..Çölün ortasında ancak  ya jiple  tura katılabilirsiniz (jip tabii en eski model 4*4 bizim ülkemizdeki son model jiplerden değil son derece konforsuz tangır tungur gidiyor eğer böbrek taşınız varsa her an düşürebilirsiniz o türden sarsıntılı bir yolculuk).yada develerle tura katılabilirsiniz.....Develer çölde susuzluğa ve  sıcağa en fazla dayanabilen tek hayvan..Toynakları sayesinde asla kuma batmıyor..Ama gene bu işçi develere sahipleri gerekli ilgiyi göstermiyor..
Sonraki durak akabedeki mercan kayalıkları muhteşem bir yer ..Kızıldenize dalmak için bol miktarda dalgıç turist geliyor..
Oldukça fazla çeşitte mercanların, balıkların sergilendiği bir akvaryum var..Ziyaret edilebiliyor ..Orada o kadar çeşit balık o kadar çok çeşit mercan varki şaşırdım..Mercanlar konusunda ne kadar bilgisiz olduğumu anladım..Hayvanlar aleminde mercanların dünyasıda bambaşka ,tıpkı balıklar gibi canlılar hareket ediyorlar ..
Bana en ilginç gelen anemon mercanının sadece ve sadece bir çeşit balığı kabul ettiği ,palyaço balığıda denilen nemo balığına yuvasına kabul ettiği ,bu balık dışında her canlıya tepki verip zehirli salgı çıkartığı zehirlediği anlatıldı akvaryumun görevlisi tarafından..Hayretler içinde kaldım ama haksızda değil balık nemo çokkk güzel çok hoş görünümlü bir balık kim kabul etmez ki bu sevimli şeyi..
Son durak Jerash antik kenti  muhteşem bir yer eski bir roma kenti  ,çok büyük bir hipodrum var ve yürüyüş yolu alt yapısı gayet mükemmel kanalizyon o dönemde düşünülmüş çeşitli mesafelerde bacalar yapmışlar..
Bu kentte tapınaklar ,tiyatrolar,oval meydanlar,çeşmeler vb her şey düşünülmüş ama hiç hoşuma gitmeyen kurban adak meydanları..Her ne hikmetse o dönemde bile adak olarak kurban  en büyük ibadet???
5 gün süren Ürdün gezim de çok az sayıda görebildiğim hayvancıkları elimden geldiğince boş çevirmedim..
Sonra da ülkemizde kısırlaştırılıp mahallesine bırakılan küpeli köpekler geldi aklıma..Şehirde her yerde görebiliyorsunuz küpelilerimizi ,umarım bu ülkedede zaman içerisinde köpeklere daha farklı gözle bakılır..Neden mi böyle yazdım ,çünki bir esnaftan hediyelik eşya alışverişi yaparken , ürdün çöllerinden toplanmış kumlarla şişeler konulup satılan  bir ürünün üzerine deve resmi  yerine  köpek resmi yapabilirmisiniz dedim..
 Adam suratını ekşitti kelp, kelp laa laa dedi yani onlar için  makbul değilmiş köpek,anlaşıldı onlar için makbul olan sevgi ve dostluk verebilecek bir canlı değil, işci gibi hatta işciden daha çok çalışacak ,yük taşıyacak,turist gezdirecek  sahibine para kazandıracak çok yemek ve su istemeyecek türden canlı olan  eşek,at,deve makbul ..
Umarım bir gün  bu bakış açısı genelde değişir...
Kısa bir kültür gezisi izlenimlerimi  sizlerle paylaştım..
 Belki dünya mirası olarak  koruma altına alınan bu tür yerleri (eğer ilginiz var ise )merak edip gezmek için fırsat yaratmanıza sebep olurum..Resim 6927

Resim 6951
Resim 6907Resim 6888