"Bir gün sen de yaşlanacaksın. Tıpkı benim gibi. Bu zor zamanımda yanımda ol beni terk etme." Her eve alınan sahiplenilen köpeğin veya kedinin dileği budur. Oysa konuşamayan dostlarımızı, tam tersi sorumsuz , merhametsiz insanlar ; cişini tutamıyor , felç oldu , gözü görmüyor , beni artık eğlendirmiyor, oynamıyor, pis kokuyor , kanser oldu, bakımını yapamam iğrenirim, gibi bana göre sudan sebeplerle terk ediyorlar . Çok çok yazık. Gönüllülerin olduğu barınaklarda yaşam şansları var ama gönüllüsü yoksa veya gönüllü girişine izin verilmiyorsa , sevgisiz ilgisiz belki tedavisiz son zamanını yalnız geçirecekler.
Diyorum ki , yabancı filmlerde görüyoruz ya nikah memuru evlenecek çifte soruyor "Hastalık ta sağlıkta , zenginlikte fakirlikte ölene dek birbirinizi bırakmayacağınıza söz veriyor musunuz" evet aynı şeyi ben bir canlıyı sahiplenirken kendinize sormanızı istiyorum. Tüm sorulara EVET diyorsanız hayatınıza bir canlıyı katın. Bu fotoğraflardaki dostlarımızın sahiplerinin yaptığını yapmayın.
SON DURAKLARI BARINAK OLMASIN, SİZİN YANINIZ OLSUN , BAŞI OKŞANARAK SEVGİ İLE DİĞER TARAFA GEÇSİN.
ÇOK MU ZOR, BENCE DEĞİL.
Bir atasözü ile bitiyorum.
NE EKERSEN ONU BİÇERSIN.
Yedikule sevgi evinde, artık son durakta bekleyen , günleri sayılı olan bu dostlarımızı belki evine almak isteyen son zamanını rahat ve daha özel ilgiyle geçirsin diyen merhametli ve ortamı müsait dostlar olabilir diye düşünüyorum. Bir isteğim daha var dişleri bile olmayan bu dostlar için yaş mama desteği bekliyorum. Biliyorum çok kişinin yüreği sızlayacak yazdıklarımı okuduktan sonra. Benimde sızlıyor ama birileri dayanmak zorunda ve dayanıyorum.
Çünkü yaşam hakkı en kutsal haktır ve yedikule sevgi evinde bu hak her hayvana verilir.