sarı sarı maviş maviş bakan 1.5 aylık kedi yavruları sarman kedicikler..
xxxxxCamii avlusundan torbaya konmuş ve atılmış ..Türkiyede kedi barınağı yok olmamalı zaten ,çünki evrenin en özgür hayvanı kedidir..
Hasta ,yaşlı ,kör , yavru ve anne kediler dışında kafesde kedi yaşamaz..Ama o kadar çok kedi şikayeti geliyorki anlatamam ..
Tahammülsüz ,paylaşımsız,sevgisiz bir millet olduk biz... Oysa çokk eskiden Osmanlıların ilk başlangıç döneminde , hayvanlara çok farklı bakılırdı ..
Tüm camiilerde kediler mutlaka olur ,sokak köpekleri sokaklarda rahatça dolaşırdı ve herkes beslerdi SOKÖ(sokak köpeği kısaca sokö) leri ve SOKE (sokak kedisi kısaca soke)leri..
İstanbulu ziyaret eden yabancı gezginler ,gazeteciler bile daha sonraki yazılarında istanbulu soköleriyle ve sokeleriyle anımsıyoruz şeklinde yazılar yazarlardı..
.Camii lerin de kuşlar su içebilsin yuva yapabilsin diye mimarisi ona göre yapılırdı.
.Daha önceki yazımda da hatırlarsanız fatihin ünlü KÖPEKÇİ HASAN BABA sı vardı ,
Tüm soköler peşine takılır ,birlikte dolaşırlar dı kasaplar artıklarını verir esnaf su koyardı kapı önüne vb yani sevgi paylaşım daha iyi idi..
Sonra zaman geçti ne olduysa işte o sıra insanlara o oldu ,
önce birlikte yaşamak istememek ( sadece biz insanlar bu dünyanın nimetlerinden faydalanalım, bizden olmayana yaşam şansı vermeyelim misali )sonra da yavaş yavaş hayvan düşmanlığı başladı ve hala devam ediyor ..
.Önce zavallıcıklar hayırsız adaya sürüldüler ,aç susuz felaket bir yok etme politikası ile yok edilmeye çalışıldılar,
arkasından istanbulda büyük yangın çıktı ,insanlar köpeklerin ahı tuttu dediler korktular köpekleri geri getirdiler ..
Ama doğal afetler çabuk unutuldu tekrar başladı sokö ve soke lerin çilesi..
Şu an yaşadığımız dönem le o dönem farklıydı şimdi teknoloji ilerledi yeni yok etme teknikleri daha acımasız olmaya başladı..
Hayvan sevmiyen demiyorum hayvan görmeye tahammül bile edemeyen canlılar, yüzünden mahallesinden alınan hayvanlar
*ya ıssız ,susuz,insansız ormanlara aç susuz ölsünler diye.
*ya çevre yoluna bir araç altında kalsın hemen yok olsunlar diye.
*ya hiç bilmediği bir semte atılıp mahallesine geri dönemesin diye
*ya köpek dövüşcülerinin elinde antreman için yem olmaya,
*ya da gene insanların hastalıklarına çözüm bulmak için hastahanelere deneye
*ya yurt dışına yuva bulmaya??,(Yurdumun insanını bakamıyor ya !)
*ya kürk manto,ayakkabı,palto olmaya
*ya da eti gıda olarak kullanılan yer olan uzakdoğuya(özellikle yürüyen ,uçan ,yüzen vb her şeyi yiyen ÇİN lilere )
..Hiç aklınıza gelmemişti ,değil mi soköleri ve soke leri bu kadar çok tehlikenin beklediğini..
Maalesef böyle ,,,,
Çevremizde beslediğimiz sokak hayvanlarına sahip çıkalım, acil yuva bulmak için araştırma yapmadan ,
bu hayvancıkları MEÇHULE göndermeyelim ki sonradan vicdan azabı çekmeyelim ..
Hayvan besleyenlere , insanların düşman olmaması için yapılması gereken şeyler..
hazırladığınız yemekleri çöp konteynerlerinin yanında hayvanlara vermek ,
mümkünse kuru mama vb sinek ve koku yapmayan şeylerle beslemek ..
Diğer sevmeyen insanlarla tartışmamak ,o kadar basit ki siz çöp konteynerinin yanında su ve mama verirseniz kimse size müdahale etmez çünki, zaten o kısım çöplük...
Ama apartmanın kapısının önünde ,çocuk parklarında vb olmayacak yerlerde olmayacak şekillerde verilirse zor durumda kalan siz değil HAYVANCIKLAR olacaktır..
Yaşam şartları zor oldugundan ömürleri evde yaşayan emcinslerinden çok çok kısa ..
Mutlaka bir canlıyı ev alacaksanız çok iyi düşünün 15 sene yaşayacak, bu çok büyük bir sorumluluk bunu göze alıyorsanız..
Evlenirken nikah memuru soruyor hastalıkda sağlıkda yaşlılıkda birlikte yaşamayı kabul ediyormusun EVET SE lütfen barınaklardan kedi,köpek sahiplenin.
.İnanın alacağınız terk edilmiş canlının size karşı bağlılığına çok şaşıracaksınız.
.Bu canlılar darbeyi yemiş EZİK ler ,o nedenle hemen yeni ortama uyum sağlarlar ,siz de terk edilen bir cana evinizi açmış hem de barınağa yardım etmiş olmanın mutluluğunu yaşamış olursunuz..
Son sözüm HAYDİ çocuklar AŞI ya sloganındaki gibi ,Haydi dostlar sahiplemek için BARINAKLARA!!!!
Golden cinsi köpeğimiz OSCAR a yuvasını açan sedef avcı ve kıvanç kasabalı çifti belki diğer ünlülere örnek olurlar.