BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
22 ŞUBAT 2008 / 17:04

2005-08-13 Sabah

Meral Olcay`ın tam 1700 köpeği var

Fatih Belediyesi ve hayvanseverlerin işbirliğiyle ayakta duran Yedikule Hayvan Barınağı, konforlu ve sevgi dolu ortamıyla görenleri şaşırtıyor. 

Hayvan barınağı deyince akla hemen kokudan yanına yaklaşılmayan, pis, bakımsız ve yürekleri burkan manzaralara sahip izbe yerler gelir. Birçoğu ölüm kampına dönüşen barınaklarda hayvanlar küçücük kafeslerde aç , susuz yaşam mücadelesi verir. Bir barınağı ayakta tutmak gerçekten zor olabilir ancak bu işi başarıyla yürütenler de var. Fatih Belediyesi `ne bağlı olarak hizmet veren Yedikule Hayvan Barınağı bunlardan biri. 2001 yılından bu yana hizmet veren barınakta şu anda 1700 köpek yaşamını sürdürüyor. Üstelik hepsi de son derece mutlu görünüyor. Barınaklara tamamen karşı olan hayvanseverlerin bile desteğini alan Yedikule Hayvan Barınağı `nın sırrını merak edip ziyaret ettik. Barınağa ilk gittiğimizde kapıda bekleşen kulağı küpeli köpekler dikkatimizi çekti. Sonradan onların dolaşmaya çıkıp geri dönen barınak sakinleri olduğunu öğrendik. İçeri girdiğimizde manzara pek farklı değildi. Barınak içinde serbestçe dolaşan köpekler, üstümüze atlayarak bütün misafirperverliklerini gösterdiler. Derken barınağın yöneticisi Meral Olcay , peşinde bir grup dört ayaklı dostuyla birlikte çıktı karşımıza.

HER GÜN ZİYARETE AÇIK Barınağın bugünlere gelmesi için yoğun çaba sarfeden Meral Olcay , aslında Fatih Belediyesi `nde mimar olarak çalışıyor. Barınaktaki başarının sırrı nedir? diye sorduğumuz Olcay şöyle yanıt veriyor: `Burada en önemli şey, yerel yönetim ve hayvanseverlerin işbirliğiyle ortaya çıkan güzel bir örnek olması. Fatih Belediyesi temel ihtiyaçlarımız başta olmak üzere destek veriyor. Ancak herşeyi yerel yönetimden beklemeyeceksiniz. Biz hayvansever isek o zaman elimizi taşın altına koymak zorundayız. Kuruluşundan bu yana buradayım. Hayvan sevgisiyle dolu bir insanın, `ben artık sıkıldım bırakıyorum` demek gibi bir lüksü yok.` Barınağın başarısındaki diğer bir önemli etkenin de haftanın 7 günü ziyarete açık olması olduğunu söylüyor Olcay . 10.30- 15.00 saatleri arasında kapısı herkese açık olan barınakta ziyaretçi hiç eksik olmuyor. Barınaklara ilgi çekmek için hep yeni etkinlikler yapılması gerektiğini dile getiren Meral Olcay , yaratıcılıkta sınır tanımıyor . Örneğin gönüllü annelik sistemi kurmuş. Şu anda 5 gönüllü annelerinin olduğunu söyleyen bu sayıyı arttırmak istediklerini ekliyor: `Buraya gelenlerin ille de yardım getirmesi gerekmiyor. Bir köpeğin başını okşasa bile yeter. Gönüllü annelikte de temizlik yapmalarını beklemiyoruz. Zaten elemanlar var. Sadece sevgi bekliyoruz. Benim sevgiye ayıracak iki tane kolum var. Bu kolların çoğalması lazım.` Barınağın ilgi gören uygulamalarından biri de `evlat edinme sistemi`. Bu sistemde hasta, yaşlı, muhtaç bir köpeğin hamiliği üstleniliyor. Evlat edinen aileler yaşamını barınakta sürdüren bir hayvanın ilaç ve mama ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra hafta sonları da dolaştırmaya çıkarıyorlar. Şu anda evlat edinilmiş 15 köpek olduğunu söyleyen Olcay , bu sistemle çok sıkı dostluklar kurulduğu görüşünde: `Köpeğe öyle bağlanıyorlar ki, önce evlat edinmeyle başlıyorlar sonra tamamen sahipleniyorlar. Bir aile sırf köpek için bahçeli ev aldı.`
AHİRET SORULARI Yedikule Hayvan Barınağı `ndan bir köpek sahiplenmek de hiç kolay değil. `Ahiret soruları soruyoruz` diyen Olcay , sözlerine şöyle devam ediyor: `Bakabileceğine emin olmadan kimseye vermiyoruz. Tekrar sokağa atılacaksa niye verelim ki?` Barınağa gelen bir köpek 15 gün müşahedede kalıyor. Sağlık kontrollerinin yanı sıra bu süre içinde köpeği tanımaya çalıştıklarını söylüyor Olcay . Sonrasında da karakterine göre koğuşlara ayrıldıklarını ekliyor: `Kısırlaştırılıyor. Aşısı yapılıyor. Kendine uygun koğuşa gidiyor. Koğuşlarda karakter özelliklerine göre ayırıyoruz köpekleri. Burada 1700 tane hayvan var ve hiç kavga, gürültü yok. Karakteri koğuş içinde yaşamaya uygun değilse dışarıda kulübeye bağlanıyor.` Köpeklerin beslenme ihtiyacını hastane, askeriye , okul, fabrika ve otellerden gelen yemek artıklarıyla karşıladıklarını söyleyen Olcay , bir çok firmadan destek aldığını anlatıyor: `Şu anda karma aşı ihtiyacımız var. Kuru mama istiyoruz. Ankara `da bir mama firması var. O firma internet sitemize reklam verdi. Her ay 150 kilo mama gönderiyor. Sonra bir plastik firması her ay veterinere 200 milyonluk borcumuzu ödüyor.`

www .yedikulehayvanbarinagi.com Neslihan Tunç