BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 21:01

Küçük kızım benim

Sevgili hayvan dostlari,

Nihayet sizlere bu ayki yazimda küçük kızımdan bahsedecegim... Cadalozum, kahkaha perim, imparatoriçem Kavin'im hayvanları keşfetmeye başladı artık... Ne mutlu bana! Ne zaman olacak diye sabırsızlıkla beklediğim bu keşfetme anını kaçırmadığım için sanslıyım... Yeni olan herseyin ne olduğunu anlamak için önce o ''şey'' ile benim aramdaki iletişime dikkat eden kavun kokulu kızım Kavin, geçenlerde evimizin emektarlarından kadım dost Liliput'u farkedi verdi birden... Uzun uzun baktı, tam suratını büzüştürmeye hazırlanıyordu ki ''ayyyy ne güzel bir sey degil mi Kavin'im'' diyerek elimi onun guzel tekir kafasina uzattim... Küçük Einstein geri kalır mı hiç, hemen o da minik elini benimkinin yanına koyuverdi... Gerisını bu yazıda anlatmama kelimeler yetmez biliyorum ama kahkahalar ve gırıltılar hala kulaklarımda...

Misafirliğe gittiğim evlerde hangisinden olursa olsun eğer bir hayvan yoksa o evde birşeylerin hep eksik olduğunu düşünürum nedense.. Bazılari buna güler.... Bizim eve gele giden yahu artık benim de bir kedim olmali diyerek küçük patileri yataklarına kadar sokan bütün arkadaşlarım da neden bize bunun ne denli guzel bir şey oldugunu daha evvel anlatmadıin diye yakınır... Oysa "ben hep anlatırım... Hayvan sahibi olmak, düzeltmeliyim çünkü aslında sahiplenen bizlerizdir, bilen bilir, hem çok güzel hem de büyülü bir şeydir aslinda... Bebek sahibi olmak gibi... Bir sonraki adımda ne olacağını bilememenin tarif edilemez lezzeti...Tatmış olanlar bilir...

Kucuk kızım Kavin kadarken annem ve babam beni hep sirke götürürdü, hala çok severim sirkleri ve bilet kuyruğunda beklerken burnuma dolan sirk kokusunu... Bir keresinde küçük aslan yavrusuyla şipsak fotograf çektirdikten hemen sonra zırıldamaya başlamışım, gösteri sonuna kadar sürmüş huysuzlugum, sonunda istediğim şeyin ne olduğunu söylemisim ama, o küçük aslan yavrusu!
Olmadı tabii, keşke mümkün olsaydı ama!

Şimdi düşünuyorum ve çok merak ediyorum, küçük imparatorice benden ilk olarak hangi hayvani isteyecek diye? Aslında bunun mor bir yavru fil olacağını biliyorum, çünkü bu ikimizin de en sevdigi kart oyun pakedinde...Ve o zaman ona ne cevap verecegimin hayalini kuramıyorum henüz... Çünkü dedim ya, bebek sahibi olmada büyülü bir şey var ve de çok sürprizli!

Kutunun içinden ne çıkacağıni bilememe durumu! Sürekli bir şaşırma hali! Öyle seviyorum ki bu hali!
Küçüğüm hayvanlarla tanışıyor yavaş yavaş...Henüz sokakta gördüğü köpekleri, kedilerin ağabeyleri sanıyor herhalde, hemen küçük ellerini uzatıyor onlara... Ben de dünyanın en iyi dinleyicileri olan, hem dostlarımız hem de kafa doktorlarımız olan bu arkadaşlara gülümsüyorum...

Evlerimizden eksik olmasınlar!

Sevinc Erbulak Midyat