BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
01 TEMMUZ 2010 / 08:35

yasaklar doğru bir yaklaşım mı?

Tehlikeli Köpek Irklarına Yasaklar Doğru Bir Yaklaşım mı?
İstanbul Veteriner Hekimler Odası Bilim Komisyonu’nun hazırladığı “tehlikeli köpekler” genelgesine ilgili açıklama aşağıdadır.
Dünya bir ırkı yasaklamakla ısırma vakalarının azalmadığını görüp ve bu yasaklardan geri adım atma hazırlığındayken ülkemizde bu faydasız karar çok ciddi hatalarla birlikte alınmış durumdadır. Amaç ısırma sonucu insan ölümlerine engel olmaksa bir ırkı yasaklamak değil hangi ırk olursa olsun tehlikeli olabilecek tüm köpekleri mizaç testinden geçirip tehlikeli olanların dolaştırılmasını, bakılmasını yasaklamakla başarılabilir. Nitekim Avrupa Veteriner Hekimleri Birliği köpek ırklarının yasaklanması yerine, tehlikeli olabilecek köpeklerin sahiplerine sertifika zorunluluğunun getirilmesini ve böyle köpeklere test yapıldıktan sonra belli önlemlerle bakılmasını önermektedir.
Genelgeyle toplanması söz konusu olan bu köpekleri hiç bir barınak kabul edecek durumda değildir ve zaten tüm barınaklar tıka basa köpek doluyken, hiç kimseye zararı olmamış masum köpekleri sırf adı Pit Bull diye sahiplerinden kopartılıp barınaklara tıkmayı doğru bulmamaktayız. Barınak çözüm değildir.
Yasaklanan ırklar arasında olan Dogo Arjantino’nun dünyanın en masum köpeklerinden biri olduğu halde yasaklanmasını yine doğru bulmamaktayız? Ülkemizde bir yığın tehlikeli köpek varken, ülkemizde belki de sadece 10 tane olan Fila Brasilero’nun veya Tosa Inu’nun yasaklanması çok anlamlı değildir.
İnsanlar tarafından en fazla haksızlığa uğratılmış köpek ırkıdır Pıt Bull… Çenesi 1 ton basarmış, laboratuarda üretilmiş, insanlara karşı saldırganlığı genetiğinde varmış, ısırdığında çenesi kilitleniyormuş vb.
Bu tür saçmalıklar Pit Bull’un ününü iyice yaydı ve insanların Pit Bull’lardan korkmasını sağladı. Bu bazılarının da işine geldi. Etrafa korku saçmak isteyen, hatta silah gibi kullanmayı amaçlayan, kendi ezilmişliklerini bu şekilde bertaraf etmeye çalışan insanlar Pit Bull’ları alıp kendileri gibi eğittiler, dövüşlerde kullandılar ve ortalıkta kötü eğitilmiş, saldırganlaştırılmış Pit Bull’ların sayısı arttı.
Hele ki üretilmesi yasaklanınca düzgün insanlar ortadan çekildi meydan kontrol dışı merdiven altı üreticilerine kaldı. Nitekim yasa çıktığından bu yana Pit Bull sayısı azalmak yerine katlanarak arttı. Aynı durumu bu yasağı taklit ettiğimiz İngiltere de yaşadı ve şimdi İngiltere ve birçok ülke bu yasağı terk etme hazırlığındalar. Hollanda öncü oldu ve terk etti. Biz ise bunu yerleştirmeye çalışıyoruz.
Yasayla (5199 sayılı yasanın 14.maddesi l fıkrası) ve 2008 yılı şubat ayında yayınlanan genelgeyle yasaklanan 4 köpek ırkından üçünü, komisyon üyeleri ömürlerinde bir kez olsun görmemişlerdir, çünkü ülkemizde Japon Tosa belki bir tane, Fila Bresilaria ise sadece 4 taneydi. Diğer yasaklanan ırk olan Dogo Argentino ise çoğu ülkelerde beyaz melek olarak tanınan ve ev köpeklerinin çoğundan uysal bir hayvandı.
Peki, şimdi akıbetleri ne olacak. Dövüş rantının tadını alan insanlar bu huylarından vaz mı geçecekler? Tabi ki hayır… Onlar bu sefer güçlü olan başka bir köpek ırkını dövüştürmeye başlayacaklar. Yani köpek ırkına yasaklar buna engel olmayacaktır. Aslında köpeği dövüştüren ve onları saldırgan hale getiren insanlara karşı önlemler arttırılmalıdır. Peki, ortadan kaldırılacak köpeklerin kaçı tehlikeli, kaçı masum? Binlerce masum köpeğin, onlara sevgiyle bakan hayvan sahiplerinin ne günahı var? Hayvan sahiplerinin duygusal bağlarını nasıl yok edebileceksiniz. Devletin bu yaptırımcı uygulama talebinin ne insani boyutu ne de hayvan refahı kurallarına uygunluğu vardır. Ayrıca veteriner hekimlere mesleki etik kuralları dışında ihbarcı görevi verilmesinin de meslek yemini ile de bağdaşamayacağını da hatırlatmak isteriz. Ayrıca bu genelgenin iptali ile ilgili olarak odamız yasal yollara başvurabilir.
Önlemler:
Biz köpekler tarafından ısırılıp yaralanan vatandaşlarımızın da durumunu gayet iyi anlıyor ve ısırılmalara engel olmak için belirli ırk köpekleri yasaklamak yerine, tehlikeli olabilecek tüm köpeklere kısıtlama ve tedbirler getirilmesinin doğru bir yaklaşım olacağı kanısındayız. Bu kısıtlamalar ithalat yasağı, kaçak girişlerin engellenmesi, petshop satış kontrolleri, tüm sahipli köpeklerin kayıt altına alınması, mikrochip uygulamasının mutlaka yapılması, köpek dövüşünün engellenmesi, köpek eğitimcilerinin sertifikalandı rılması ve eğitimin kontrolü, cezai yaptırımların arttırılması, sahipli köpeklerin sokağa bırakılmasının önüne geçilmesi, bu ırk köpeklerin gezdirilmeleri sırasında ağızlık önlemleri alınması şeklinde olabilir. Saygılarımızla. 29.06.2010
 
 
İstanbul Veteriner Hekimler Odası
             Yönetim Kurulu