BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
26 KASIM 2009 / 00:37

Baro-5199 basın duyurusu.


ÇOCUKLAR KURBAN KESİMİNDEN UZAK TUTULMALI


Kurban ve Çocuk Araştırması 2005 – 2008


      Doç. Dr. Serdar M Değirmencioğlu (psikolog) ve Can Gezgör (psikolog)



      Doç. Dr. Serdar M Değirmencioğlu ve Can Gezgör, Kurban Bayramı’nda çocuklara özenli davranılması için çağrıda bulundular. Araştırmacılar, çocukların kurban kesimi sırasında psikolojik olarak hazır olmadıkları görüntülerle ve deneyimlerle karşı karşıya kalmalarının çok sakıncalı olduğuna dikkat çektiler.

      Araştırmacılar, 2007 ve 2008’de a) kurban kesimine çocukken bizzat şahit olmuş kişiler, b) çocukları kurban kesimine şahit olmuş anne babalar, c) bir akrabaları ya da yakınları çocukken kurban kesimine şahit olmuş kişilerden bilgi topladılar.

      Araştırmacılar, toplanan çok sayıdaki etkileyici öykünün çocukların kurban kesimine tanık olmalarının ne kadar yanlış olduğunu gösterdiğini vurgularken, bu öykülerin çocukların ölümü yetişkinlere benzer bir şekilde kavrayabilmesinin – gerek okul öncesi dönemde gerekse ilköğretim çağında – mümkün olmadığını gösterdiğinin altını çizdiler.

      Öykülerin, ölüme ilişkin gözlem ve deneyimlerin çocuklar için zor baş edilen deneyimler olduğunu ve çocukların hem kısa dönemde hem de uzun süreli olarak etkilenebildiğini gösterdiğini vurguladılar. Araştırmada, özellikle küçük yaşta (örn., 5 yaş öncesi) ölüme, can çekişmeye ve kana şahit olan çocukların, anlamakta güçlük çektikleri bu olaylar nedeniyle ciddi düzeyde tedirgin ve rahatsız olmalarına ilişkin öykülere çok sık rastlanmakta.

      Araştırmacılar, aktarılan öykülerin, Kurban Bayramı öncesi eve getirilen hayvan (kuzu, oğlak, koyun gibi) ile çocukların çok kısa sürede güçlü bir duygusal bağ kurduğunu ve bu hayvanın kurban edilmesinin çocuklar açısından kabul edilemez olduğunu gösterdiğine dikkat çektiler.

      Araştırmacılar, duygusal bağ kurdukları hayvanın kurban olarak kesileceğini öğrenen çocukların hepsinin direndiğini ve bazen bu direnişin başarılı olduğunu saptadılar. Başarısız olan direnişin ardından kayıpları için yas tutan çocuklar ile ebeveynler arasında ciddi sürtüşmelerin doğduğunu, çok sevdiği hayvanını kaybeden çocuğun üzüntüsünün, çoğu zaman anne baba tarafından anlaşılamadığını ve bu konuda çocuğa verilmesi gereken desteğin verilmediğini de gördüler. Bu sırada yaşanan güç savaşının çocuğa zorla et yedirilmesine dönüştüğü durumlarda, çocuğun etten ve hatta yemek yemekten tiksinmesi de söz konusu. Çok sevilen bir hayvanın kurban olarak kesilmesi nedeniyle çocukların etten uzaklaşması en sık rastlanan durumlardan. Hatta senelerce veya ömür boyunca hiç et yemeyen kişiler de var.

      Araştırmacılar çocukların hayvanlarla kurdukları duygusal bağların ve kurban kesimi sırasında yaşadıkları duyguların önemsenmemesi, hatta küçümsenmesinin, gelen öykülerin de gösterdiği üzere hem çok yanlış, hem de uzun süreli olumsuz etkilere yol açan bir tutum olduğunun altını çizdiler.

Diyanet İşleri Başkanlığı da Çocukların Kesimden Uzak Tutulması  Görüşünde



      Araştırmacılar, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da aynı görüşte olduğuna dikkat çektiler. (Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi tarafından 2005’de yayımlanan Kurban Hizmetleri Bilgilendirme Kılavuzu ya da kısa adıyla Kurban Rehberi’nde de “Kurban kesim yerlerinde çocukların bulunmaması” (s. 14) tavsiye edilmektedir. Din Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’nın, Diyanet İşleri Başkanlığı web sitesinde Aralık 2007’de yayımladığı ek bir duyuru ile 12 yaşından küçük çocukların kurban kesiminin yapıldığı yerlerde bulunmamasına özen gösterilmesi gerektiğini vurgulamıştır.)











Daha geniş bilgi için:
Doç. Dr. Serdar M. Değirmencioğlu

kurbanzararvermesin@gmail.com, 533-3413588, Faks: 216 – 363 34 84




 

Kurban Bayramında Çocuklara Nasıl Davranılmalı  – Öneriler




  • Çocuklar hiçbir şekilde kurban kesimini izlememeli ve izlemeye zorlanmamalıdır. Özellikle 6 yaş öncesi çocukların kurban kesimini kesinlikle görmemesi gerekir. Çocuklar 8 yaşından başlayarak kurban kesilmesinin anlamını kavrayabilirler ama 10 yaş öncesinde ölüme ilişkin kavrayışları yetersiz olduğu için yine de rahatsız olabilirler. Dini bir kavramı olarak kurban özellikle 11 yaştan sonra daha iyi anlaşılabilir. Bu nedenle çocuklar 12 yaşına dek kurban kesimini görmemelidirler.

  • Hiçbir birey, 12 yaşında veya daha büyük olsa dahi, istemiyorsa kurban kesimini izlemeye zorlanmamalıdır.

  • Büyük kentlerde belediyeler tarafından belirlenen kesim yerlerinde uzun süreyle sıra beklenmesi söz konusudur. Çocukların bu yerlere götürülmesi çok sayıda etkilenebilecekleri sahne ile karşı karşıya kalmalarına neden olmaktadır. Çocukların hiçbir şekilde toplum kesim yerlerinde bulunmaması gereklidir.

  • Akılda tutulması gereken bir diğer nokta, çocukların yeni ve olağandışı şeylere meraklı olduğudur. Merak ettikleri için kesimi izlemek isteyebilirler. Bu onların kesimden etkilenmeyeceği veya kurban kesiminin anlamını kavradıklarını göstermez.

  • Çocukların yanında kurban kesiminin konuşulması ve ayrıntılı olarak anlatılmasından kaçınılmalıdır. Kurban kesiminin video görüntülerinin alındığı durumlarda, bir çocuğun bu görüntüleri izlemesi kurban kesiminin izlenmesi gibi bir etki yapacaktır ve bundan mutlaka kaçınılmalıdır.

  • Çocukların bir süredir baktıkları ve duygusal bağ kurdukları hayvanların kesilmesi, tüm çocuklar için rahatsız edicidir ve özellikle küçük çocuklar için çok ağır etkiler yapabilir. Bu nedenle kurbanlık hayvan evde beslenmemeli veya çocuğun kurbanlık hayvanla uzun süreli teması olmamalıdır.

  • Eğer bir kurbanlık hayvan evde beslenirse, hayvanın kesileceği çocuğa dürüstçe anlatılmalıdır. Bu aşamada çocuğun yaşına göre açıklama yapılması ve kullanılan kelimelerin özenle seçilmesi önemlidir. “Uykuya daldı”, “Zaten ölecekti” “Kaza oldu” gibi açıklamalar kullanılmamalıdır. Özellikle çocuğa haber verilmeden kesilen bir hayvanın etinin daha sonra çocuğa yine haber verilmeden, “Kestik ve bak ne güzel yedik” gibi açıklamalarla yedirilmesi çok yanlıştır.

  • Çocuklar ve hiç kimse, istemiyorlarsa kurban eti yemeye zorlanmamalıdırlar.

  • Çocukların ölümle ilgili ya da ölümün ardından yaşadıklarına ilişkin soruları bayram sırasında artabilir. Bu sorulara, yaşa uygun olarak, açık ve net cevap verilmelidir. Çocuklara kurban edilen hayvanların ölüm nedeni ile ilgili açıklama yapılırken yanlış, yetersiz veya bazen çocukta endişe yaratabilecek bilgiler verilmemelidir. Örneğin, “Çok iyi bir hayvandı ve Allah onun kesilmesini istedi” denilerek yapılan bir açıklama, çocuk için “iyilik yapan canlıların öleceği” anlamına gelebilir ve çocuk iyi davranışlarından vazgeçebilir.

  • Çocukların duygularını anlatmalarına izin verilmelidir. “Erkekler ağlamaz” gibi ifadeler kullanılmamalı ve çocukların anlattıkları dikkatle dinlenmelidir. Çocuğun üzüntüsüne ve yasına anne baba ve diğer aile üyeleri ilgi göstermeli ve değer vermelidir. Üzüntüsünü paylaşırken “Boş ver!”, “Seneye yenisini alırız.” gibi geçiştirici cümleler sarfedilmemelidir.

  • Televizyon kanalları kurban kesimlerine ilişkin görüntüleri, kan ya da parçalanmış hayvan görüntülerini vermekten kaçınmalıdır. Anne ve babalar çocuklarını bu görüntülerden uzak tutmalıdırlar.

  • Kurban Bayramı sırasında yaşananların, çocuğu çok etkilediği ve davranışlarında önemli değişikliklere neden olduğu (örn., uyuyamama, yemek yememe gibi) görülürse bir uzmana danışılmasında yarar vardır.


Toplanan Öyküler Bia Haber Merkezi Çocuk Sitesinde



      Araştırmaya 2007 yılında gönderilen öykülere, BİA Çocuk Sitesi (http://bianet.org/cocuk) aracılığı ile erişilebilir. http://bianet.org/bianet/etiket/2813/kurban-ve-cocuk-arastirmasi

      Araştırma ve öyküler, şu ana dek birçok gazetede, radyoda ve web sitesinde yer almıştır. Araştırma hakkında bir yazıya ve tam sayfalık bir kurban öyküsüne aşağıdaki adreslerden ulaşılabilir.