Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Fatih Belediyesi'ne ait hayvan barınağındaki yaşama fotoğraflarıyla ..." />      Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Fatih Belediyesi'ne ait hayvan barınağındaki yaşama fotoğraflarıyla ... | Fatih Belediyesi Yedikule Hayvan Barınağı" />
BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
17 HAZİRAN 2008 / 18:15

MARMARA ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ BU DÜNYA HEPİMİZİN SERGİSİ

"Bu Dünya Hepimizin" 
     Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri, Fatih Belediyesi'ne ait hayvan barınağındaki yaşama fotoğraflarıyla tanıklık ettiler... 

     Her şey Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'ndeki bir derste başladı. Genel Fotoğraf Teknikleri öğretim görevlisi İstanbul'daki hayvan barınaklarını çekmemizi istiyordu. Yeni fotoğrafçılardık; böyle bir konu baştan hepimizi korkuttu. Dersin hocası, AB uyum yasaları içinde Türkiye'nin de bir Hayvan Hakları Yasası'na sahip olduğunu söylüyordu.

Kimimiz verilen ödev karşısında heyecanlanmıştık, çünkü evlerimizde bir canlı barındırıyorduk. Bir kısmımız ise doğrusu zorunluluktan bu ödevi yapacaktık. Neyin, nerede, nasıl yapılması konusunda fısıltı gazetesi çalışmış ve Fatih Belediyesi'ne bağlı Yedikule Hayvan Barınağı'nda karar kılınmıştı.

 Marmara Üniversitesi'nin daha birinci sınıfındaki öğrenciler birer ikişer barınağın kapısını çalmaya başlamışlardı. Barınağın kapısında kızlı erkekli grupları karşılayan köpekler ilk selamı vermek ve gelenlerle tanışmak için koşmaya başlıyorlar ve bu küçük büyük korkuları doğruyordu. Kaçarken düşenler az değildi. Dersin hocası bunu hiç hesaba katmamıştı ama verilen ödevden geri dönüş de olmazdı doğrusu.

Ben Yedikule Barınağı'na ilk kez gittiğimde aynı olay benim de başımdan geçmiş, beni de köpekler kovalamaya başlamıştı. Çok tereddüt etmiştim ama girmeye karar verdim, serde erkeklik vardı! Köpekler insanlara zarar vermek istemiyorlardı, tanışma biçimleri buydu; koşarak üstünüze geliyorlardı.

      İlk fotoğraflarımı çektikten sonra barınakta bir hayatın olduğunu keşfettim; bu hayatın içindekilerden biri de barınak yöneticisi Meral Olcay'dı. Fatih Belediyesi'nde kontrol mühendisi olan Olcay, boş zamanlarını barınağa adamıştı. Barınakta tüm eksiklikleri tamamlamaya çalışıyor, çalışanları yönetiyor, gelenleri karşılıyor ve köpekler hakkında bilgi veriyordu. "Bunun cinsi Arjantin Dogo'dur, adı ise Efe! Şurada yatan Nisan, uzaktan geleni görüyor musunuz, o ne kadar korkaktır, adı Leydi." Barınağı dolaştıkça hayatı yavaş yavaş çözüyordunuz, doğrusu güç bir hayattı!" Köpekler doyurulacak, temizlikleri yapılacak, sağlık sorunları çözülecek."

      Meral Olcay'ı dinleyelim: "Hayvanların da kendilerine özgü hakları vardır, bunların insanoğlu tarafından çokça ciddiye alınması gerekir. Buradaki 2 bin köpeğin canından sorumluyuz. İnsanlar buraya gelerek onların ne kadar da sevgiye ihtiyaç olduğunu gözleriyle görsünler. Bakışlarından bunu hemen anlayacaklardır. Bir takım ihtiyaçlarımız var; yiyecek, gazete kâğıdı, eski kazak, kullanılmayan kumaşlar gibi. Hayvan severler buraya gelsinler bizimle tanışsınlar."

     Hayvan barınağında çekilen fotoğraflara ne oldu diye sorarsanız, fotoğraflar şimdilerde Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi duvarlarında asılı. M.Ü. İletişim Haber Ajansı (MİHA) öğrencileri barınaktan fotoları fakültenin giriş katına asmışlar. Okula girenler etkili görüntülerden etkileniyorlar ve sergiyi gerçekleştirenleri bulup tebrik ediyorlar. Fotoların altına Hayvan Hakları Yasası'ndan maddeler konmuş, hayvan hakları yasası böylelikle hatırlatılıyor. Serginin adı "Bu Dünya Hepimizin".

     Sergiyi gezen barınak yöneticisi Meral Olcay da sergiyi gezerken hayretini gizlemeyerek, öğrencileri tebrik etti: "Doğrusu böyle bir sergi beklemiyordum. Fakültenin yüzlerce öğrencisi randevu almadan geldiklerinde kızmıştım ama sergiyi gördüğümde kızgınlığımı unuttum. Sergiye emeği geçenleri tebrik ederim."