BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 00:48

UFACIGIM

Benim ismim Hera. Umarim bu son ismim olur; bir ara Buffy dediler bana, sonra Dilber, nihayet Hera'da karar kilindi, anladigim kadariyla. Aslinda en cok Hera'yi sevdim ben de, bir kere anlami cok guzel: Zeus'un karisinin ismiymis Hera. Bu tanrica, evliligin koruyucusuymus, sevgi dolu, ihtirasli ve kiskanc bir kadinmis.

Henuz 3. ayimi yeni doldurdum dunyada. Yasimin ufak olduguna bakmayin, kisa zamanda neler yasadigimi bir bilseniz! Dogru duzgun sut icemeden annemden ayirip, birilerinin evine gonderdiler verdi. Vucudumda yeni yeni bas gosteren kirmiziliklardan mi, zayif goruntumden mi bilmem, bir nedenle benden pek hoslanmadi ev halki, kapinin onune koyuverdiler birkac gun sonra. Sokaklarda ne yapacagimi bilemedim. Ac, susuz, korka korka dolastim mahalle aralarinda.

Birgun karsi kaldirima kadar kosmak geldi icimden; kendimi caddeye atmamla bir arabanin altina giriverdim. "Eyvah öldüm" diye bagirip, gozlerimi sımsıkı kapatmistim ki, bir cift el cekiverdi beni lastigin kenarindan. Meger ölmemişim...arabanin soforu son anda durmayi basarmis...Beni kurtaran elleri tam minnetle yalayacaktim ki, ellerin sahibi olan beyin telefon konusmasi calindi kulagima: "...Sokakta buldum, ama ben buna bakamam. Size getirsem alir misiniz?" Benim hakkimda konustuklarini hemen anladim tabi; yine beni bir yerlere gondereceklerdi.

Kafamda binbir tane soruyla arabada huzursuz huzursuz oturdum. Bende guzel olmayan ne vardi diye dusundum, neden beni kimse istemiyordu? Beni kurtaran adam telefonda "...cok guzel bir kiz, ustelik Boxer cinsi" demisti. Madem bu kadar guzeldim, o zaman bendeki sorun neydi? Bir anda beynimde simsekler cakti, kesin ben sakattim! Bacagimin ya da kolumun biri eksikti kesin!Aceleyle orami burami kontrol etmeye basladim, ama noksan bir uzvumu da bulamadim. Ben bunlari dusunurken, araba durdu. Yeni evimi gorebilmek icin kafami kaldirmistim ki, kurtaricim beni kucakladi ve bir kapidan iceri girdik beraber...

Gozlerime inanamiyordum; etrafta yuzlerce dort ayakli vardi. Hepsi ayni anda konustuklari icin ne dediklerini tam anlamiyordum. "Hosgeldin aramiza ufaklik", "Vah vah seni de mi sokaga atti bu insafsizlar insanlar", "Ah ne guzel bir kiz bu, ilk goruste ask bu olsa gerek"...Herkese gozlerimle "Merhaba" demeye calistim. Tam elimi havaya kaldirip selam verecektim ki, bir kadin cigliklar atarak kucagina aldi beni. Beni ove ove bitiremedi, burnumu, kulaklarimi optu, sevgi dolu gozleriyle uzun uzun oksadi beni. Cennette gibiydim...Kurtaricim beni birakir, birakmaz gitti; yeni yerimde o kadar mutluydum ki arkasindan bir damla bile gozyasi dokemedim. Ama minnetim buyuktu kurtaricima karsi, "Yolun acik olsun yigidim" diye bagirdim arkasindan...

Hava kararmisti. Benim yasitim birkac arkadas ve de bir grup ihtiyar ayni odada kaliyorduk. Bir de Body isminde bir abla...Body epeydir burada yasiyor gibiydi, ustelik beni cok sevmis bayanla da arasi epey iyiydi. Biraz bilgi toplayacagimi dusunerek yanastim Body'ye: "Abla, selamin aleykum...Burasi neresidir, neredeyim ben? Azicik anlatsana bana, ne olursun?" dedim.
Body minderinin altindan sigara paketini cikardi, sigarasini yakip, uzun uzun icine cekti ve yuvarlaklar yaparak dumani disari birakti:
"Burasi ufaklik, Yedikule Barinagi. Evinden kovulan, sokaklarda ac gezen, hastalikli, felcli, sakat ne kadar kisi varsa Fatih civarinda, buraya getirilir. Tam 2,000 kisiyiz bu barinakta. Bizi sevenlerin yardimlariyla yer, icer, hayatta kaliriz. Buranin yoneticisi Meral Abla'dir, hani su seni uzun uzun seven kadin. Aaaah ufaklik ah, o olmasa ne yapardik biz bilmiyorum. Hergun bizi doyuruyor, hasta olanlarimizin tedavilerini yaptiriyor, seviyor, oksuyor. Valla cennetlik bir kadin bu".
"Bence de" diyorum ablama.
"Peki Body abla, simdi ben hayatimin sonuna kadar burada mi yasayacagim?".
Body bir sigara daha yakiyor:
"Yok ufaklik, sen cok guzel bir kizsin, ustelik de yasin kucuk. Sansliysan, seni sevecek gercek bir aile evlat edinecektir seni. Insanin bir ailesi olmasi cok guzel sey ufaklik. Seni bir yurekten sahiplenirlerse, ne yemegin, ne maman, ne cikolatalarin eksik olur. Ustelik seni hep korurlar, kimseden korkmak zorunda kalmazsin bir daha, omrunun sonuna kadar mutlu yasarsin".
Ablamın gozleri dolmustu, belli ki zamaninda cani cok yanmisti onun da. Basindan gecenleri sorup, onu uzmek istemedim. "Sagol Body abla, cok yardimci oldun. Bu arada benim adim Buffy. Meral Abla koydu bugun ismimi. Hadi iyi geceler".
Body derin bir kahkaha atti:
"Ne o agirina mi gitti sana ufaklik demem? Peki hadi kirmayayim seni, iyi geceler Buffy"
ablamın "Ah su zamane gencligi" dedigini duydum, kosesine kivrilirken.

Yedikule'de gunlerim cok guzel geciyordu. Canim istedigi kadar yemek yiyor, istedigim yere cisimi ve bapami yapiyordum. Ustelik bir suru de arkadasim vardi odada. Meral Abla o odadan disari cikmama izin vermiyordu, asilarim mi yokmus ne...Yedikule'yi cok sevmeme ragmen, bir taraftan da surekli Body ablamın bahsettigi su aile ortamini dusunuyordum. Neredeyse iki haftadir buradaydim ve beni gormeye dahi kimse gelmemisti. Benim odadaki ihtiyarlarin da eskiden aileleri varmis, anlatiyorlardi zamaninda ne kadar mutlu gunler gecirdiklerini. Sanirim ben de bir ailem olsun istiyordum.

16 Agustos sabahiydi, odada uyukluyordum. Meral Abla'min Barinak Gonulluleri Dernegi'nden Meltem adinda bir arkadasi gelmisti, onunla sohbet ediyorlardi. Meltem Abla telefonda birileriyle konustu, sonra da Meral Abla'ma donup "Kesin Buffy'yi begenecekler" dedi. Kalbim agzimdan cikacak gibi olmustu, sonunda beni gormeye birileri geliyordu galiba. Yoksa aile sahibi olacagim gun bugun muydu?

Meltem Abla anlatmaya basladi: Gelecek olanlar evli bir ciftmis. Isimleri Hande ve Yalcin'mis. Hayvanlari cok severlermis. Onlarin Zorba isminde bir kopekleri varmis aslinda, Zorba'yi kendi oz evlatlari gibi buyutmusler, cok sevmisler onu. Ancak Zorba Abi henuz 9 aylikken, bir kamyonun altinda kalip, ölmüş. Hande ve Yalcin uzuntuden perisan olmuslar. Acilari o kadar buyukmus ki, biraz olsun hafifletir belki diye yeni bir bebek almayi dusunmusler. Iste bu yuzden, bugun Yedikule'ye geliyorlarmis.

Gozumden yas geldi Meltem Abla'nin anlattiklarini dinlerken. Gormeden daha, kanim isindi Hande ve Yalcin'a. Dua etmeye basladim icimden: "Allah'im ne olur beni evlat edinsinler. Ben onlarin kizi olmak istiyorum". Gozlerim sımsıkı kapali, bildigim butun dualari icimden soylerken, kapidan iceri bir cift girdi:
"Merhaba, Hande ben"
"Ben de Yalcin"
Onlari gormek icin gozlerimi araladim, heyecandan kalbim duracak gibiydi. Iste orada, karsimda oylece duruyorlardi. O kadar heyecanlanmistim ki, ne yapacagimi bilemedim ve aceleyle gozlerimi tekrar yumdum, dua etmeye devam ettim:
"Lutfen Hande ve Yalcin, beni evlat edinin!"
Devami var... Ufacığım2 →

Hande Akçay
27 Ekim 2006

Bebeklerin Yedikuleye getiriliş hikayesi için tıklayınız

Bu köşeye yazılarınızı göndermek için meralolcay@mynet.com