BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 00:46

UFACIGIM 2

Iki el kavradi beni, yerden aldi ve o gune kadar bildigim en huzurlu kucaga yerlestirdi; Hande'nin kollari arasindaydim. Gozlerimi acip, uzun uzun baktim ona. Agliyordu...Meral Abla'mla Zorba Abi'den bahsediyorlardi. Yalcin'a baktim sonra, onun da gozleri kipkirmiziydi. "Dunya ne garip bir yer" diye gecirdim icimden; kimileri hic umursamadan benim gibileri sokaklara terkediyor, eziyet ediyor; kimileri de yavrusu öldü diye boyle perisan oluyor. Iyi ile kotunun dunyada birarada yasadigini ilk o an farkettim.

Hande beni kollarimdan tutup havaya kaldirdiginda, tam "Dur, ne olur beni birakma" diye bagiracaktim ki, Yalcin aldi beni kucagina. Basimi oksamaya basladi. Ikisine de baktim uzun uzun, o an dunyada en cok istedigim seyin beni evlat edinmeleri oldugunu biliyordum. Belki de hayatimin en heyecanli dakikalarini yasiyordum; beni isteyecekler miydi acaba? Hande ile Yalcin birbirlerine baktilar ve Meral Abla'ma donup: "Biz Bufy'yi evlat edinmeye karar verdik" dediler...Iste o an ne yapacagimi bilemedim, sevincten cildiracak gibi olmustum. Yalcin'in ellerini yaladim, donup kendimi Hande'nin kucagina attim, simsiki sarildim ona...Sonra soyle bir geri durdum ve ikisinin de yuzune ayni anda bakmaya calisarak "Annecim, babacim sizi ben hic birakmayacagim, hep cok sevecegim, soz veriyorum" dedim.

Artik Yedikule'ye veda etme vakti gelmisti. Body Abla'mla goz goze geldik once, tam gidip boynuna sarilacaktim ki Body eliyle "Git" isareti yapti bana. Agliyordu Body Abla'm..."Ziyaretine gelecegim" diye bagirdim odadan cikarken. Diger arkadaslarin yanindan gecerken yine hep bir agizdan konusmaya basladilar: "Gule gule git ufacigim", "Askim, beni niye biraktin?", "Seni ozleyecegiz Bufy"...Meral Abla arabaya kadar bize eslik etti, Hande tam beni arabaya koyuyordu ki, Meral Abla onu durdurdu, beni kucagina aldi. Gozlerime her zaman ki sevgisiyle bakti, alnimdan optu beni ve "Bahtin acik olsun yavrum" dedi. Meral Abla'mi cok ozleyecektim...Arabayla tam barinagin onunden ayrilirken butun arkadaslarimin yuva bulmalari icin dua ettim icimden. Hepsi cok iyi dostlardi ve onlar da sicak bir yuvayi hak ediyorlardi.

Uzun bir yolculuktan sonra "evimize" geldik. Ne kadar da kolay soylemistim "evimiz" kelimesini, sanki yillardir orada annem ve babamla yasiyordum. Kucucuk kirmizi bir yatak ilisti gozume, cok rahat forunuyordu, icine kivriliverdim. Ne zaman uyuyakaldigimi bile hatirlamiyorum ama annemin soyledigine gore neredeyse tam 1 gun uyumusum. Huzurdandi sanirim, ve mutluluktan...

Simdi yaklasik 6 aylik oldum. Hayatimin her gunu bir oncekinden daha guzel geciyor. Bir suru oyuncagim var, ama ben en cok uzerine basinca ses cikaranlari seviyorum. Annemle babam gunduzleri ise gidiyorlar, ben de hergun parti yapiyorum evde. Barinaktayken duymustum; cogu kimse "Butun gun evde yokuz, hayvana yazik" diye dusunup, evlat edinmeyi reddediyormus. Aslinda ne kadar da yaniliyorlar; herkes evde oldugunda bana verilen sevgi bana yalnizken de fazlasiyla yetiyor. Sadece sevildigimi bilmek bile butun gun evde nese icinde zaman gecirmemi sagliyor.

Ustelik bizim evde annem, babam ve benim disimda baska canlilar da yasiyor: Suleyman Abim var kedigillerden, bir de ailemize yeni katilmis olan el kadar "Lokum" kedi kiz. Ayrica ici balik dolu kocaman bir akvaryumumuz var. Insanlarin dusundugunun tersine biz hepimiz birbirimizle cok iyi anlasiyoruz.

Aslinda insanlarin bilmedigi cok sey var; biz onlari duyabiliyoruz, hislerini anlayabiliyoruz. Bize uzanan bir elin oksamak icin mi yoksa canimizi acitmak icin mi oldugunu ayirt edebiliyoruz. Huzur ve mutluluk insanlar icin ne ifade ediyorsa bizim icin de aynisini ifade ediyor. Gecenlerde annem telefonda konusurken duymustum: "Hera bana pozitif enerji yukluyor" demisti arkadasina. Aslina bakarsaniz ben onlari cok sevmekten baska hicbir sey yapmiyorum ama anliyorum ki tipki benim icin oldugu gibi insanlar icin de "sevgi" cok sey demek.

Bir ailenin ne kadar onemli oldugunu artik ben de cok iyi biliyorum. Sık sık barinakta aileleri tarafindan terk edilmis arkadaslarimin gozlerinden hic eksik olmayan huznu hatirliyorum. O zamanlar "Seni artik istemeyeni sen de isteme" diyordum onlara bilmis bilmis. Simdi cektikleri aciyi anlayabiliyorum. Beni bugun annem ve babam sokaga atsa ya da alip baska yere gonderse uzuntumden yasayamazdim diye dusunuyorum. Sahibi terk etti diye canina kiymis dostlarimin acilarini artik anliyorum.

Benim adim Hera Akcay. Ben cok mutlu bir dort ayakliyim. Beni cok seven ve benim de cok sevdigim bir ailem var.

Darisi yuva bekleyen tum arkadaslarimin basina...

Hande Akçay
27 Ekim 2006

Bebeklerin Yedikuleye getiriliş hikayesi için tıklayınız

Bu köşeye yazılarınızı göndermek için meralolcay@mynet.com