BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
29 NİSAN 2008 / 12:43

Lütfen barınağımıza gelin

HAYIRLI, UĞURLU BEREKETLİ MUTLU HAFTALAR OLSUN MERAL ABLA....
Başımız sağ olurken sevdiklerimiz melek olurken hayat bi şekilde devam ediyorken gerçekleride yazmak gerek anladım...Okuyunca sizde anlayacaksınız umarım...
 
28/04/08 Pazartesi saat 11:09 işlerimin arasındaki ilk fırsatım ve interneti açıp bizimkilere bir bakayım dedim...
Ölüyorum kederimden, dondum zaman durdu ben durdum...Nazlım, Nenem melek olmuş duydum.İçimdeki acının tarifi yok tanımsızım.27/04/08 Pazar günü orada olacaktım her pazar günü olduğu gibi ama olamadım cumartesi ekmek getirdim yemek dağıtımındaydı Meral abla biraz kızdırdım onu ama hakkını helal etsin benden yana, arkadaşlar bu yazıyı okuyan tüm dostlar size sesleniyorum;

Lütfen barınağımıza gelin bizleri yalnız bırakmayın sizden istediğim oraya gelirken ne yapabilirimlerle gelmeniz...
Yedikule hayvan bakım evimiz bir hayanat bahçesi değil orada kafeslerin ardında duran hayvan dostlarımızın seyirlerinizden çok sevginize ilginize ihtiyaçları var bir kere şunu anlayalım açıkça oradaki tüm canların bir bakımı var evimizdeki bebeklerimiz gibi çocuklarımız kardeşlerimiz yaşlı ana babalarımız gibi lütfen gönüllü birey olmak yolunda gönlünüz mantığınız ve vaktinizi alınızda geliniz...

Cumartesi günü meral abla tek başına kalmış kendi bürosunda ve yandaki darülaceze odasın da  .
 .Yapılacak en basit işler bile birkaç kişinin elinden geçmesiyle bitmiyor onları sevmek sadece gelip bir iki saat kafalarını okşayıp içimizi titretmek ahlamak vahlamakla birkaç parça birşey getirmekle olacak işler değil... sevgi emek ister tende değil yürekte ateş ister...saat 14:00 ila 15:30 arası hafta içi ve sonu ziyaret yoğunluğuna göre yemek saatidir onun öncesinde bir postada kahvaltıları var hatırlatırım... Bu süreler içinde gönüllü dostlara ihtiyacımız var yemek dağıtımında çok seri olmak zorundayız kıskançlık ve açlığın verebileceği tartışmaları ortadan kaldırabilmek için her hayvan dostumuzun önüne bir tabak yemek bırakmak zorundayız sonra onların sağlığı için o tabakların toplanıp evimizdeki düzenimiz gibi yıkanıp yerlerine yerleştirilmesi var su kaplarının değiştirilmesi hayvan dostlarımızın içeceği su ihtiyaçlarının karşılanması ve netice itibari ile burada yaşanların bir temizliği var yemekten sonra sürekli olarak dışkılama yapıyorlar onları kendi artıklarının içinde bırakamayacağımıza göre yada patilerine birer faraş ve süpürge verip hadi bakalım temizleyin diyemeyeceğimize göre bütün bu işleride elbirliği ile bizlerin yapması gerekiyor...Bütün bunları şu nedenle yazıyorum...
Cumartesi demiştim ya Meral abla yanlız kalmış tam yemek dağıtımı bende üstüne telefon açıp ekmek bırakıcam diyorum,sanki barınağın saatinde neler yapıldığını bilmiyormuşum gibi (mutlaka yardımcı gönüllülerimiz vardır fikrinin gafletine düşerek tabii) neyse sonuçta bir gerçek tokat gibi yüzüme indi birkez...Şimdi o tokatın seslerini kelimelere döküyorum tamda acımızın üzerine anlaşılmak ve daha çok anlatılmak üzere...

Meral ablanın orada o şekilde tek kalma ihtimalini hiç düşünmemiştim çok üzüldüm demekki bizler sadece hayvan severiz geliriz izleriz ahlar vahlarız ve sonra arkamıza bakmadan çeker gideriz...Pekiya hergün nasıl geçiyor orada onu hiçmi idrak etmeyiz...
Tamam görevliler var belediye yerde vermiş destekliyor bir şekilde diyeceğim o ki madalyonun üzerindeki savaroski taşlı kısım bir harika ama diğer yanı arka yüzü ne alemde işte bu noktada sizlere bizlere büyük görevler düşüyor bir kaç saatinizi feda edebilecek kadar büyük çünki insanın en değerli şeyi vaktidir ve buradaki en ihtiyaç duyulan şeyde vakit ve verilecek emek...
Yedikulenin buna çok ihtiyacı var...Aynı tükenmekte olan mama stokları gibi aynı ilaç,temel tıbbi malzeme ve temizlik maddeleri dezenfektanlar gibi..

.Gelin herzaman gelin gönülleriniz kadar ellerinizde emeklerinizde bizimle olsun...Bir işin ucundan sizde tutun yardım demek maddi manevi herşey demek, yaşam alanlarını katlettiğimiz üzerine yaşama hakkı tanımadığımız ve ayrı bir dünya içinde yaşama savaşı veren dostlarımıza hayatlarımızın yaşam alanlarımızın Allah katındaki tek gerçek ortaklarına bir tas su,bir kap yemek sizde verin alın elinize faraşı süpürgeyi onun sağlığını tehdit edecek pisliği ortadan kaldırıp çöpe atın..

.Defalarca kulubelerin önünden geçip görmezlikten gelmeyin hiçbirşeyi suyu bitmiştir isteyin çeşmemizin yerini keşfedin ellerinizle beslenmeye muhtaç olan yavruları yaşlıları es geçmeyin duyun artık görün ve inancınız varsa imanınız tamsa Allahın yarattıklarını yaratıcısından ötürü sevin..

.Korkunuz Allahtan olsun vede iki ayaklı insan fıtratında karşınıza çıkanlardan...Yazmakla anlatamam ki daha çok uzar gider bu mevzu bitirememki... Benim son sözüm bu vicdan mahkemesinde ne davalı nede davacı değişmez...

Pazar günü rahatsız olduğum için gelemedim...Çok üzgünüm sizleri yalnız bıraktım...en son geçen pazar yemek vermiştim Neneye ellerimle besledim o çok sevdiği konserve mamalardan yedirmiştim sonra kırmızı kabında su vermiştim doya doya iç Nene bak en güzel su kabını sana verdim diyerek üstelik...Sonra kafesine yatırdım onu ve su kabını içeri bıraktım belki uyanırda susar diye uzunca bir süre baktım sanki öleceğini tahmin etmiş ama bunu kendime bile itiraf edememiştim...Üzüntüm büyük ama onurluyumda onu ölümünden önce görmüş büyük bir şevkatle beslemiş hatta onunla sohbet bile etmiştim...Allahım sana şükürler olsun hakkım Neneye ve diğerlerine helal olsun, dilerim onlarda bana haklarını helal ederler...Meral abla yine bir acı yaşadın ve bu seferkine tanıklık etmekteyim Rabbim sabırlar versin başımız sağolsun...Pazar günü görüşmek üzere sevgilerimle sağlıcakla kalın...
Derya KÜÇÜK