BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
06 OCAK 2011 / 23:20

bir pazar günü

Pazar günü...
otobüs topraklı yolda ilerliyor...
Rehberin geldik uyarısıyla etrafa bakıyoruz...
Kerpiçten yapılmış birkaç köy evi...
Yel değirmenlerinin çevrelediği göl kenarındayız...
 
Tepeye yürüyüş için tüm grup toplanıyor...
O sırada bize bakan bir çift göz görüyorum...
Ritmik kuyruk sallayışı ile herkese başını sevdirmeye çalışıyor...
Sonra gözden kaybediyorum onu...
 
Çakıllı dimdik yokuştayız fotoğraf çekimi için mola veriyoruz
yanıma nefes nefese dili dışarda bir çift gözün sahibi -dost- geliyor...
 
Beraber devam ediyoruz...
Yaylalar, orman içi yollar derken 16 km yol yürüyoruz...
 
Güneş batmak üzereyken hedefimize ulaştırıyor bizi...
Yürekliliğini kutluyorum onun...
Issız yollardan nasıl döneceğini düşünmeden...
Bizi tanımadan...
Aç susuz kalacağını bilerek....
Sadece sevgi için geldiğini bilerek kutluyorum...
 
Otobüslere biniyoruz...
Son kez arıyor gözlerim onu...
Bizleri sağsalim ulaştırmanın gururuyla arkamızdan bakıyor...
Buruk bir sevinçle...
Tıpkı iyi bir dost gibi...
 
Zeynep gözenkan
******************

Dileğim (Yaşama hakkı)
 
            Gökyüzüne bakıyorum …
            Kırlangıçların göç edişine…
            Tekrar gelmek üzere birlikte, tek kuvvet olarak uzaklara gidişlerini …
            Rüzgarın hızına kendilerini bırakıp yol alışlarını …
Bulutlara yakın daireler çizerek, yine geleceklerini haber verircesine çılgınca bağrışlarını izliyorum…
Tıpkı yaban ördekleri tıpkı leylekler gibi veda ediyorlar kısa bir süre için yuvalarına…
Sevinçle kanat çırpışları ise kimi zaman yarıda kalıyor…
Üzerlerine doğru tutulan namludan çıkan kurşun birinin özgürlüğünü hedef alıyor …
Ve hızla yere düşen yorgun bedenle her şey karanlıkta kalıyor…
Yaşama hakkı alınıyor O’nun…
Tek özgürlüğü olan “yaşama hakkı”