BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 AĞUSTOS 2010 / 08:13

bir barınak gezin mutlaka!








Ömrünüz sona ermeden mutlaka bir barınak gezin... Yardım yapın, giderken makarna, battaniye, eski gazete ya da ekmek götürün demiyorum, gezin diyorum... En azından bir defa yarım saat harcayın hayatınızdan ve bir barınak gezin...

Sokak hayvanlarının ülkemizde "şanslı" olanları barınaklarda kalabiliyor. Bu "şanslı" sıfatı içinde ne barındırıyor derseniz, ıslatılmış ekmek, haşlanmış makarna ve haftada belki 1 gün 5. sınıf bir kuru mama ve kuru bir yer uyumak için.

Sadece bu değil aslında, haksızlık ediyorum... Aynı zamanda barınakta yaşamak demek tecavüzden korunabilmek demek, sprey boyalarla rengarenk boyanmaktan kurtulmak demek, boynuna geçirilen bir çamaşır ipinin nefes almasını engellemesinden ve hatta döner bıçaklarından, sustalılardan kurtulmak demek..!

Pet shop rezaleti ve "her gördüğü götten kıyma isteyen çocukların şımartılma" potansiyeli birbiriyle paralel olarak ilerlediği için, bu bahsettiğim barınaklarda cins kedi ve köpeklerin sokak köpeklerinden tekir kedilerden daha fazla olduğunu göreceksiniz. Görün zaten, dediğim gibi gidin ve görün...

Bir hayvan barınağının, insanları başıboş hayvanlardan korumak için değil, hayvanları insan kılığında gezen mahlukatlardan korumak için kurulduğunu görün. Devasa cüssesiyle normalde sizi ürkütebilecek bir Akbaş cinsi köpeğin -bilmeyen google yapsın görsün- nasıl ayaklarınızın altında "sadece başını okşamanız için" yalvardığını görün..!

Tecavüze uğradığı için iç organları parçalanan ve daha 1 aylık 8 tane yavrusu olan köpeğin son anlarını görmek için gidin, insanlıktan utanmak nasıl oluyormuş her hücrenizde hissetmek için gidin...

Barınak gezin, sadece 1 defa... Hatta -varsa- çocuğunuzla gidin, gönüllüler size anlatırlarken ordaki hayvanların hikayelerini çocuğunuz yanınızda olsun, dinlesin, öğrensin.

Sadece sahibini korumak için insanların kavgasına karışan bir Husky nin, boynundan kuyruğuna kadar olan dikiş izlerini görün mesela, şaşırın hala nasıl insanlara bu kadar içten davranabiliyor diye...

Her yerde "bir kap su" sloganları dönüyor, havalar çok sıcak... Kışın bir parça eski giysi ya da gazete ne bilim battaniye yazmıyoruz ama? Evimizde beslediğimiz hayvanlara premium mamalar alıp, tırnağını kestirmek için bile veterinere götürüyoruz. Yapmamalıyız demiyorum, 2 köpeğim ve 2 kedim var ve eksik etmemeye çalışıyorum hiçbir şeylerini, nankör değilim ama anlamanız için beni gidin o barınaklara...

Çalıştığınız yerde bir kaç mail atın, evinizde etrafa bakın sizi değil belki ama bir ufak hayvanı ısıtabilecek eski püsü neyiniz var? Toparlayın biriktirin arayın en yakın barınağı gelsin alsınlar -bu hizmeti sunuyorlar-.

Yine aynı dikte ile bitiricem, gidin bir barınak gezin... Gezin ve size "sadece başını okşamanız karşılığında" hiç kimsenin bakmadığı gibi sevgiyle bakacak olan bir çift göz görün, en az benim kadar utanın bu ülkede insan olmaktan...

Cancan nın babasından Hakan Potukçu  31 temmuz 2010