BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 11:55

Köpek giren ev..

Sevgili Güzin Abla, gazetem Hürriyet'te evde köpek beslenmesi konulu yazıyı okuyunca, hemen size yazmak istedim.

Bir öğretim üyesi, ‘Köpek beslenen eve, Cebrail de dahil hiçbir melek giremez. Melek girmeyen eve şeytanlar dolar. Şeytanların bulunduğu yerde ise fesat ve huzursuzluk hakim olur... Peygamber efendimiz böyle buyuruyor' demiş.

Allah allah! Yeri, göğü, okyanusları, balıkları, böcekleri, bitkileri, hayvanları, bütün kainatı, canlıları, yaratan Yüce Tanrı, köpekleri de yaratmadı mı?

Neden köpekleri eve almayın desin? Yüce Allahın en sevgili kulu, en güzel huylara sahip, en güzel ahlaklı Peygamberi, nasıl, köpek giren eve melek girmez, şeytan girer der?

Bu, ancak hurafeden öteye gidemez.

Dinlerin en güzeli, en bağışlayıcısı, en hoşgörülüsünde böyle buyruk olur mu? Bu hurafeye, bu devrin çocukları bile güler!

Aylar önce, televizyonda bir kadın programında, öğretim üyesi bir hocamız ‘Bir kimse, sokakta aç gezen bir köpeği doyursa, susuzluktan dili yapışmış bir köpeğe su verse, yarasını tedavi etse, bu Kabe'ye gitmekle eşdeğerdir. Bir kimse, hastanede yatan bir hastayı ziyaret edip, ağzına pamukla su damlatsa, bu da Kabe'ye gitmekle eşdeğerdir' diye anlatmıştı. Demek ki, yüce Rabbimiz, düşkün, hasta bir insanla aynı durumdaki hayvanı bir tutup, onları ayırmıyor.

Bundan, 3,5 yıl kadar önce, dünyalar güzeli, Golden Retriever cinsi bir köpeciği evimize aldık. Geldiğinde, henüz 2 ay 10 günlüktü.

Bu beraberliğimiz başladıktan, bugüne kadar geçen zaman içinde ona kucaklar dolusu sevgi sunduk. Bu sevgi sonunda sanki evimize sihirli bir değnek dokundu.

O güne kadar, çok iyi eğitim almış, kariyerini yapmış kızım, bir türlü ideal eşine rastlayamamıştı. O hayallerindeki gibi bir evlilik yapıp, Lyon'a yerleşti. Oğlum, Turizm Otelcilik Okulu'nu bitirdi. Ama, ablası gibi bir üniversite bitirmediği için içimiz buruktu, o da, yüksek eğitim gördü, ABD'den diploma aldı.

Eşim, 25 yıldan beri hayal ettiği kendi mühendislik bürosunu kurdu. Ben de, 50 yaşımda, çok ünlü bir hocadan, yıllardır hep istediğim kanun derslerini aldım. 6 yıllık konservatuvar eğitimini ise sadece üç yılda bitirdim.

Hani, köpek giren evde, fesat ve huzursuzluk olurdu? Asıl, köpeğin bulunduğu eve mutluluk giriyor.

Köpekler insanlara insanca yaşamayı öğretiyor.

Onların dünyasında; fesatlık, riyakarlık, kalleşlik, yüze gülüp arkadan dedikodu yapmak, aldatmak, halkı dolandırmak, çocuklara-yaşlılara eziyet, işkence yoktur.

Onların dünyasında, sadece gerçek, samimi, ölünceye kadar süren o eşsiz sevgi vardır.

Evinde köpek besleyenler, onlardan öğrendikleri bu yüce sevgi yüzünden, değişirler, eğitilirler ve bambaşka insanlar olurlar.

Bütün insanlara, bu hurafelere asla inanmamalarını ve tam tersine, onun verdiği sevgi ve dostluğun doyulmaz tadını tadabilmek, karşılıksız ve samimi sevginin ne olduğunu öğrenebilmek için evlerine birer köpek almalarını öneriyorum.

Ve bizim yaşadığımız mucizeleri, yaşamalarını diliyorum

Şeyda Onat

Bu köşeye yazılarınızı göndermek için meralolcay@mynet.com