BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 11:46

Bir anneden..

Meral Hanım,içimden gelerek size böyle bir yazı yazmak istedim.

Yaptığınız herşey için çok teşekkür ederim. Ben barınağınızı internet üzerinden her gün takip eden ve bu güzeller güzeli barınaktan şirin mi şirin iki köpiş evlat edinmiş bir bayanım. Şimdi geriye dönüp baktığımda köpeklerden korktuğum, onlardan kaçtığım yılları hüzünle anıyorum. Eğer o barınağa gidip Meral hanımla, (o benim için bir melek) tanışmasaydım ve gittiğimde korkup içeri giremeseydim halen daha köpek sevgisini hiç tatmamış o hayatı renksiz insanlardan biri olacaktım. Bir buçuk sene önce gittiğim barınaktan oraya asla alışamamış olan, hasya ve mutsuz görünen bembeyaz şirin biricik Topikamı da beraberimde eve getirdim.

Canım Topikam benim..Sevilmek için türlü şaklabanlıklığı yapan, ona kızdığımda korkup yatağın altına saklanan, beni koruyan, seven, bana; terk edilmiş olmasından dolayı olan üzüntüsünü paylaştığım, ona yuva verdiğim, onu beslediğim, çeşit çeşit oyuncaklar, ödül mamaları aldığımdan dolayı olan minnettarlığını her sabah yatağıma gelip yanıma yatarak gösteren benim tatlı tüylü dostum. Sitenizi her ziyaret edişimde o zavallı hasta köpişleri gördükçe ağlayasım geliyor, bu korkunç şeyleri o zavallı yaratıklara yapanlara akıl sır erdiremiyorum, o dünyaya yalnızca yemek yemek, gezmek,oyun oynamak için gelmiş olan, onlara yapılanlara bir anlam veremeyen zavallı küçük,tatlı,tüylü yaratıklara çok ama çok üzülüyorum. Keşke benim de kocaman bir evim olsa ve çoğunu daha pek çoğunu alabilsem. Bu düşüncem sayesinde olsa gerek, barınağa yaptığım başka bir ziyarette ufacık mı ufacık, ürkek mi ürkek Şirin'i sahiplendim. Şirin'in arka ayağı aksıyor ve zavallıcık herşeyden ama herşeyden çok korkuyor. Onu da alalı nerdeyse bir sene oldu. Epey yaşı olmasına rağmen yanımda yürüyor, çağırınca geliyor, gün boyunca battaniyesinin üstünde mamasının yanında yatıp küçük şirin gözleriyle beni izliyor.

Şirin eve öyle iyi uyum sağladı, hepimize bir anda öyle bağlandı ki! Bazen keşke dili olsa da anlatsa diyorum o korkunç insanların zavallıyı barınağa terk etmeden önce ona neler yaptıklarını, bebekliğinde o ufacık bedenini incitip incitmediklerini. Zavallının beyninde tamir olmaz yaralar açan o korkunç insanları anlamıyorum, o ufacık savunmasız bedenlere nasıl kıydıklarını bilemiyorum. Şirin ani hareketlerde yere yatıyor, kucağınıza almak için ona doğru hamle yaparsanız geri kaçıyor, bazen yere düşen bir şeyin yanındaysa tiz bir çığlık atıyor, kesinlikle yabancıların ona dokunmasını istemiyor,ve en kötüsü Şirin oyun oynamayı bilmiyor,çok ama çok korkuyor. Ve şirin asla düzelmeyecek, ben onu sevecek, besleyecek, gezdirecek, okşayacak ona hiç ama hiç kızmayacağım ama o hep korkacak, onu sevdiğimi onu incitmeyeceğimi bilse bile hep çekinecek. Kalan üç küçük bacağıyla zıplaya zıplaya koşuyor olacak, ben ona neler olmuş olduğunu hiç bilemeyeceğim ama tek bir şeyin garantisini verebilirim ki geri kalan ömrü boyunca çok ama çok rahat ve mutlu yaşayacak.

Benim biricik Topişim ve Şirinim çok iyi anlaşıyorlar ve ben kendimi onları barınaktan aldığım için çok mutlu ve şanslı hissediyorum. Keşke her köpek isteyen barınaklara koşsa, onların yükünü hafifletse ve zavallıcıklar kötü başladıkları hayatlarına mutlu ve rahat devam edebilseler. Ben barınağı ziyaret ettim ve hayatım değişti. Herkes keşke bu korunmaya ihtiyacı olan tatlı yaratıklardan korkmasa ve keşke ülkemiz,insanımız onlara karşı daha anlayışlı ve sevgi dolu olsa.. Tüm hayvanseverlere sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Özellikle Merak Hanım'a, meleğimize, çok ama çok teşekkür ediyorum.

Sevgiler, Nilay

04.04.2006

Bu köşeye yazılarınızı göndermek için meralolcay@mynet.com