BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
13 MART 2009 / 09:18

100 de 100 canlı

Öncelikle Meral ablaya çok teşekkür etmek istiyorum. Burada sizlerle beraber olmak benim için büyük mutluluk. Bu site sayesinde yazılarımı birçok hayvanseverin okuyacak olması beni çok heyecanlandırıyor. Meral abla size tekrar tekrar teşekkürler.
 
Yazımın başlığında ki gibi,100 de 100 CANLILAR. Onlarında tıpkı bizler gibi duyguları, düşünceleri ,hisleri var. Onlar bizler gibi canlılar. Ne yazık ki çoğu insan bunu bilerek onlara acı çektiriyorlar. Pet shoplardan çok yüksek paralar ödeyerek alınan yavruları. Büyüdüğünde yada yaşlandığında terk ediyorlar. Bazıları ise büyümesini bile beklemiyor. Sudan bahanelerle, onların bir canlı olduğunu umursamadan. Oyuncakmış gibi, hisleri yokmuş gibi. Onları terk ediyorlar. Ben bunu anlayamıyorum. Galiba anlamam da imkansız. Çünki, ben gerçek bir  hayvanseverim ve onlarında bir canı olduğunu bu dünyada yaşam hakları olduğunu. Bilerek yaşıyorum. Yüzde yüz canlılar. Bizler gibi, hastalanıyorlar, rüya görüyorlar, korkuyorlar, kızıyorlar, mutlu oluyorlar. Vücut yapıları bizimkilerine öyle yakın ki, hastalandıklarında bizim kullandığımız ilaçları kullanıyorlar. Onların birer canlı olduğunu ve bu dünyanın bizlerin olduğu kadar onlarında olduğunu bilerek yaşarsak. Eminim herşey daha güzel olacak. Herkes hayvan sevemez, hayvansever olamaz. Anlayamadığım diğer şeyse, bizlere neden deli gözüyle bakıp, bizden iğrenirler? Hayatım boyunca hep bir köpeğim ve kedim oldu. Sokakta yaşayan sahipsiz canlarada elimden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştım. Ve o kadar çok ilginç insanlarla karşılaştım ki. O kadar çok ilginç olay yaşadım ki. Bunları diğer yazılarımda sizlerle paylaşmayı düşünüyorum. Benim tek istediğim minik canlara biraz sevgi. Bizlerede birazcık hoşgörü. Umarım  bir gün bu isteğim olur.
 
Onlarca sokak köpeğine arabayla çarpıp kaçıyorlar. Bir can nasıl ölüme terk edilir anlayamıyorum. Bunlar nasıl insan? Yedikule de,  o kadar çok trafik kazası geçirmiş minik can var ki. İnanın şehir dışına giderken camdan bakmaya korkuyorum. Zavallı hayvanlar zaten sokaklarda onca tehlikeyle karşı karşıyalar Arabalar, kötü niyetli insanlar, diğer hayvanlar.  Aç ve susuz çoğu da hasta bir şekilde dışarıda. Yaşam mücadelesi veriyorlar. Bazen dışarda kendi halinde kulağında küpesi olan köpekler görüyorum. Kulağında küpesi olmasına, kimseye saldırmamasına rağmen. İnsanlar tarafından kovalanıyorlar. Bir keresinde, Bakırköy' de meydanda. Barınakta kısırlaştırılıp, aşılanmış insanlara karşı da saldırgan olmadığı için sokağa bırakılmış köpeğin. Bir dükkanın önünde yattığını gördüm. Sevmek ve biraz yemek vermek için yanına giderken. Karşı taraftan gelen bir adam ve kadını farkettim. Kadın adama: " Köpek var orada ben giremem, kovala onu" dedi. Bunun üzerine adam hızla yerden taş alarak köpeğe attı. Zavallı neye uğradığını şaşırak yattığı yerden kalktı ve ağlayarak kaçtı. Bütün bunlar bir kaç saniye içinde gözlerimin önünde olmuştu. O anda köpeğe taş atan adama ve buna sebep olan kadına. Sizler nasıl insansınız, o hayvan size ne yaptı, ne kadar aşağılık insanlarsınız demek istedim. Ama kendime hakim oldum ve sadece."O köpek aşılıydı, kulağında küpesi var. Size hiç birşey yapmadı, o da bir canlı ona bu şekilde davranamazsınız" dedim. Ancak tepkimi bu şekilde dile getirebilmiştim ve buna rağmen. Adamın beni dövmediği kaldı. Yazık deyip oradan uzaklaşmaktan başka çarem yoktu. İşte maalesef böyle insanlar yüzünden sokakta bile onlara huzur yok. Onların bir canlı olduğunu bilerek ne yazık ki,

onlara işkence yapan insanların sayısı oldukça fazla. Hayvansever bir tanıdğım doktorun dediği gibi.tugba.jpg

DİPSİZ BİR KUYU. Bizler bir taraftan onları yaşatmaya çalışırken, kısırlaştırıp, aşılarken.

 Diğer tarafta pet shoplardan satın alınıp. Bilinçsizce bakılıp, kısırlaştırılmadan sokağa,
terk edilen o kadar çok minik can var ki.
 
Onlarında bir canı olduğunu unutmayalım. Onlar 100/100 CANLILAR. Onlarda bu dünyada bizim kadar yaşama hakkına sahipler.Bunun Kuran' da dahi yeri vardır. Unutmayın onlar sadece konuşamıyorlar. Ama hareketleri ve bakışlarıyla herşeyi anlatıyorlar. Yeter ki biz anlamak isteyelim.Lütfen onlara bakamayacak olan, onları anlayamayan insanlar onları sahiplenmesinler. Onlar oyuncak değiller, onlar bizim gibi canlılar.
 
Sevgiyle kalın, hoşçakalın!

tugba baran..