BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 13:23

OĞLUM’A

Bu satırları yazarken yine gözyaşlarımı tutamıyorum, aradan koskoca bir yıl geçmiş ama sanki bir asır geçmiş gibi, öyle uzun öyle acı. Oğlum'u kaybedeli gözyaşımız hiç dinmedi. Annem yemin etti bir daha köpek almamaya. Yerine bakıp bakıp her akşam belli etmeden ağlıyor. Giden gelmiyor geriye ne çare. Ama ya onunla ilgili güzel anılar. Resimlerine bakıyorum Oğlum'un. Ne güzel bir bebek, ne yakışıklı bir delikanlı ve ne tonton bir dede. Vefakâr, fedakâr dostum Oğlum. Küçücük bir bebekken çorapla oynamaya bayılırdı. Nerde çorap görse onu alır iki ayağının arasında tutar, kimseye vermezdi. Bacak kadar boyuna aldırmaz bir havlardı ki, sorma gitsin. En sevdiği şey park ve bahçelerde dolaşmaktı. Çimenlerde koşmaktan çok hoşlanırdı. Çünkü o, rüzgârın oğluydu. Bir defasında kocaman bir köpek peşine takıldı. Az daha parçalayacaktı. O boyuna bakmadan köpeğe cevap veriyor, hemen kucağıma aldım, köpek onu yere bırakmamız için koşturuyordu. Oğlum'u bırakmadım, bırakmadık. Çünkü sevmek asla bırakmamaktır. Evde biz uyurken bizi bekler, yaklaşan olursa havlardı. Hâlâ ayaklarımı o beni bekliyor diye uzatmam. Sabahları kulaklarımı, yanaklarımı yalar günaydın derdi. Küçücük Oğlum, büyük yüreklim. 13 yıl bizimleydin hâlâ bizimlesin.

Seni unutmadık Oğlum, seni çok seviyoruz, çok özlüyoruz. Çalışma masamda tıpkı sana benzeyen bir köpek heykeli var. Onu seni öptüğüm gibi yanağından öpüyorum. Öpüyorum ama senin gibi teşekkür etmek için yanağımı yalamıyor, senin gibi havlayıp, kuyruk sallamıyor. Senin gibi Oğlum kokmuyor. Sen şimdi nerelerdesin Oğlum? Gitme geri gel demek istiyorum. Ama ölüm bir yazgı alnımıza yazılmış. Biliyorum aslında sen şimdi yemyeşil çimenlerdesin. Oğlum aslında gözlerimdesin, Oğlum aslında yüreğimdesin.

Hacer Gülşen

Bu köşeye yazılarınızı göndermek için meralolcay@mynet.com