BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
03 ARALIK 2007 / 14:38

Yaşlı Fıstık Kızım

Fıstık 1 sene önce barınağımıza terk edildi. 0 numara guzel mi güzel bir kanişti. Kanis arkadaslarının arasına koydum. Fakat sürekli ağlıyor ve gözleriyle bana yalvarıyordu. "beni buradan çıkar" diyordu adeta. Alışır diye çıkarmadım. Ertesi gün baktım gene aynı, sürekli gözü bende. Dayanamadım çıkardim ofise aldım.

Her sabah beni sevgiyle, üstüme zıplayarak karşılardı yaşlı Fıstık kızım. Barınağın maskotu oldu en yaşlısı ve en küçük boylusuydu. 15 yaşında, diş yok, göz kataraktı fakat çok hareketliydi. Onunla bir sene birlikte ofisi paylaştık. Sanki ben doğurmuşum gibi beni annesi zannediyor, hep omzumda kucağımdan inmiyordu.

Beni çok kıskanıp, kimseyi yanıma yaklaştırmaz olmuştu. Biz 1 sene gayet mutlu yaşadık.

Daha 3 gün önce ben barınakta küçük bir kaza geçirip, yere düştüğümde, hemen ofisin açık penceresinden atlayıp geldi yanaklarımdan akan yaşları silmeye basladı. Acımı paylaşıyordu sanki. Tabii gelen tek o değildi müritlerimden havuç, çapkın, garip, dayı, badi, bade, sarıkız ve diğerleri hepsi üstümde. O gün ben hastahanedeyken fıstık durgunlaşmış. Ertesi gün geldiğimde hemen kucağıma aldım. Sevdim ama iyi değildi. Bir gün sonra kaybettik onu. Melek oldu. Aslında 15 yaşında bir hayvan için çok iyi dayandı. Terk edilme şokunu iyi atlattı diye düşünüyorum.

Ona elimizden geldiğince güzel olabilecek mezar yaptık gerçi paristeki melek arkadaşlarının mezarlığı yanında çok paspal oldu ama olsun. Ziyaret ettikçe keşke biraz daha yaşasaydın diyorum. Diğer melek arkadaşların gibi umarım bizi yukardan izliyorsundur.