BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
04 AĞUSTOS 2015 / 15:38

Paşanın hikayesi

Tam 5 sene önceydi bir yavru iskence yapılmış. Vücudu jiletlerle kesilmiş, öldü diye çöp konteynerinin önüne atılmış. İhbar üzerine barınağa getirilmiş tedaviye alınmıştı. Çok çok korkak idi. Hikayesini yazdım. Hikayesini okuyan kişi duyarlı davranıp geldi. Çok uzak yerden geldi. ismini GARİP koyduğumuz oğlumuzu sahiplendi. Aradan 5 sene geçti.

GÜL anne ve PAŞA nın yaşadıkları ve SABIRLA KORUK HELVA OLUR ATA SÖZÜNÜN HAKLILIĞI.

"Oğlumun fotoğraflarına bakıyordum. Facebook beş yıl öncesinin anılarına götürdü beni. Paşa'yı temmuz ayının yedisinde Yedikule Barınağı'ndan almıştım. Onu görüşüm ve hikayesini öğrendiğim zaman ise yaklaşık bir ay öncesi. Fotoğraflarda gördüğü işkencenin açtığı yaralar yüzünden neye benzediği anlaşılmıyordu bile...şu anda hayatımın en zor yazılarından birini yazıyorum çünkü onu ilk gördüğüm andan şu ana geçen beş yılı yeniden yaşıyor gibiyim.

Paşa ilk ismi Garip...henüz 1.5 aylıkken vücudu kesici aletlerle kesilmiş ve o işkence sırasında kurtulmaya çalışıyorken ön sağ bacağı eklem yerinden çıkmıştı. En sonunda öldü diye bir çöp kutusunun yanına atmışlar. Son anda biri fark etmiş ve barınağa getirmiş...tedavisi de orada başlamış. Fotoğraflarını ve haberlerini görünce birileri beni bir duvara hızlıca çarpmış gibi olmuştum. Bir köpekten fazlasına bakmaya gücüm ve yerim yoktu o dönem ancak " Ah vah...yazık...yorumlarından başka da bir şey okumuyordum fotoğraflarının altında. En sonunda tüm sıkıntıları ve tüm tepkileri göze alıp Paşa'yı almaya karar verdim. 4 Temmuzda barınağa gittim ve Meral Hanım ile yüz yüze tanıştık. Kucağıma aldım...sevdim...gıkını çıkarmadan kucağımda işkenceden kalma yaralarını yalıyordu... o anda ona söz verdim. Yaşadığın ne varsa hepsini unutacaksın çocuk...ben sana başka bir hayat göstereceğim. Yedi temmuzda Kartal'dan Yedikule'ye elimde kedi sepetiyle gittim. Meral Hanım da, ben de hem heyecanlıydık hem de umutluyduk. Kendisi Paşa'yı bana teslim etti ve neyse ki hiç bir toplu taşıma aracında sıkıntı yaşamadan eve vardık. Kapıda bizi 1 yaşındaki oğlum Tango karşıladı. Sepetteki bebeği fark edince sevincen ne yapacağını şaşırdı. Sepetin kapağını açtım ve açar açmaz Tango bebeğin üzerine yattı. Paşa'yı geldiği günden beri hiç yalnız bırakmadı. Uykusunda kontrol ediyordu. Paşa ilk günlerde çok kabus görüyordu ve ağlayarak uyanıyordu. Tango onun bu halini gördüğünde o da ağlamaya başlıyordu ve Paşa'ya sarılıyordu.İşkence yaralarını yalıyordu. Paşa'nın işkence yaralarının iyileşmesinde Tango'nun ciddi bir payı var. İlk günlerde bahçeden fazlasına çıkmadık.Bacağı henüz tam iyileşmemişti ve her şeyden inanılmaz korkuyordu. Bir tek Tango'ya ve evdeki kedilere ve bana güveniyordu. İlk ay dışarıya kucağımda çıkmaya başladı. Evimiz zemin kat altındaydı ve zemine çıkan yüksek merdivenlerden kucağımda çıkıyordu. İlk hafta 100 metre yürüdük..2-3 hafta sonra bir 50 metre daha....birkaç hafta sonra bir 50 metre daha. Apartmanın 4-5 basamaklı çıkışından inmeye ise dışarı çıkışımızdan 2-3 hafta sonra başlamıştık ama çıkarken hala kucağımdaydı. Apartman içindeki eve inen merdivenlerden ise 2-3 ay sonra inmeye başladı. Karanlıktan çok korkuyordu. Akşam yürüyüşlerimizi birkaç haftada bir onar metre onar metre arttırdık. Ancak gündüz ve akşam yanımızdan birileri geçerken hele ki kapşonlu, bereli ve şapkalıysa deli gibi havlıyordu. Bunu, ona işkence yapanları anımsadığına...nasıl anımsadığına bağlıyorum. Her defasında korkan insanlara bunu açıklayarak durumu idare ettim. İnsanlara olan korkusu 2-3 yıl boyunca devam etti. Bizim ise terapimiz onu aldığım ilk günden 3.5 yaşına dek hep sürdü..onun en büyük savunması havlamasıydı. Bir kez bile korktuğu kimseyi ısırmaya kalkmadı. Sevmek isteyen ama korkan her insana anlattım hikayesini ve biraz zaman tanırsanız ama sevdirecek dedim...sevdirdi. Tüm hayvanları korur ve çok severdi. Birgün parka çıkalı henüz beş dakika bile olmamışken kargalardan korkan kedimi gezintisinden vazgeçerek eve götürmüştür sırf o iyi hissetsin diye..ve birgün doğum yapan bir kedimin doğum süresince başında ayrılmamış, doğum esnasında sürekli onun yüzünü gözünü yalayarak rahatlatmaya çalışmıştır. Bebekler doğduktan sonra bir hafta boyunca da evdeki hiçbir kediyi bebeklere yaklaştırmamıştır. Onun kadar cesur, mücadeleci, şovalye ruhlu bir canlı daha tanımıyorum. Yaklaşık birbuçuk yıldır ne karanlıktani ne çevremizden geçen insanlardan korkmuyoruz. Kötü anıları çok gerilerde bıraktık. Ve Paşa...hayatımda olduğun için önce Meral Hanıma ve seni hayatıma çıkartan her şeye yürekten teşekkür ederim. Seninle birlikte ben de olgunlaştım, yol aldım. İyi ki hayatımda varsin"
TEŞEKKÜRLER GÜL ANNE ÖRNEK OLDUN SENIN GIBI ANNELERIN SAYISI ARTSIN...

 

11217571_10153131217297983_7521662708071067408_n 11822804_10153131215012983_6101968825743736933_n 11831718_10153131214707983_8554165608859878025_n 11846781_10153131211477983_3564622534868700783_n 11846791_10153131214637983_2390157047078630122_n