BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
03 ARALIK 2007 / 14:28

Pamuk'un Hikayesi

Beş sene önce tatile gidiyorduk. Yolda ihtiyaç molası verelim dedik. (Bölgesini belirtmiyorum çünkü Türkiye'nin her tarafında bu anlatacağım olaylar oluyor). Issız bir yer. Etrafta ev de yok. Tam yemeğimizi yerken incecik bir ses kedi sesi gibi. Fırladım yerimden (böyle şeyler hep benim karşıma çıkar her ne hikmetse )çalıların arasında bembeyaz pamuk gibi bir yavru o anki şaşkınlığımı düşünün ne işi var bu kadar küçük yavrunun burada. Büyük bir ihtimalle hayvan düşmanları yavru, büyük dinlemeden köyün birinden topladılar sonrada buraya attılar. Yabani hayvanlar kimini parçaladı kimide tesadüf eseri böyle bulundu diye düşündüm.

Pamuk koyduk ismini, zavallı karnı aç ağlıyor hemen yakın bir köye ulaştık bakkaldan süt aldık karını doyurduk araştırmaya başladık pamuk'u bulduğumuz yere en yakın köy burası, acaba bir şeyler öğrenebilirmiyiz diye sorular sorduk. Öğrendiğimiz şey bizi çok üzdü başıboş köpekler çok fazlalaşdı diye muhtar anons etmiş sahipliler bağlansın diğerleri vurulacak diye köyün çocukları anneyi kaçıramamışlar 4yavruyu çalıların arasına saklamışlar. Her gün gizlice gelip sütle besliyorlarmış diğer yavrular ölmüş bir tek bu kalmış. Ne yapacağız bu kadar küçük yavruyu diye düşünürken ihtiyar bir adamcağız geldi. Benim yaşlı bir karımdan başka kimsem yok. Çocuklar evlendi yanlız kaldık. Bununla oyalanırız ben bakarım dedi. Çok sevindik doğru amcanın evine gittik. Hemen inek Sağıldı sütü kaynatıldı ve mama yapıldı. Karnı doyan kendini emniyette hisseden pamuk minderinin üstünde horul horul yumaya başladı. Muhtaç, korunmasız bir yavruya yuva bulmanın mutluluğu ile yolumuza devam ettik...