BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
03 ARALIK 2007 / 14:28

Lili'nin Hikayesi

Lili, sahibi tarafından istanbul dışına tayininin çıkması sebebiyle barınağımıza terk edilen bir kaniş

Barınağımızı sık sık ziyaret eden Doktor Arkadaşımız bir gün beraberinde eczacı arkadaşı ile geldi arkadaşının köpeği yeni ölmüş tereddut ve üzüntü içinde idi. Belliki ölen köpeğinin acısı var kalbinde, onu unutamamış. "Acaba yeni bir köpek alsam bana onun acısını unutturur mu aynı sevgiyi ona verebilir miyim" endiseşi taşiyordu. Karma karışık bir ruh hali içindeydi onu doğruca ev köpeklerinin olduğu bölüme götürdüm bahçeye girdik. Arıyor bakıyor ölen köpeğine benzesin istiyor. Simsiyahmış. Bende tam aksine bembeyaz bir köpek olan Lili'yi gösterdim, karar veremedi fakat Lili o kadar cilveliki şaklabanlıklar yaptı, üstüne atladı ve kendini zorla sevdirdi,beğendirdi karar verildi .Yapılacak ilk iş doğru Kuaföre gitmek oldu. Lili bir güzel traş ve banyo operasyonundan geçti sonuç mükemmel pamuk gibi yumuk yumuk bir köpek..

Zühal annesi onu çok seviyor. "İyiki almışım, bunun sevgisi de bambaşka" diyor. Lilinin evde özel odası var resimdede görüldüğü gibi yatağında battaniyesi ve cicili yorganiyla ne de güzel poz vermiş.

Bizlerde sahiplendirdiğimiz hayvanlarımızın iyi haberlerini alınca çok mutlu oluyoruz. Lili'nin hikayesinde vermek istediğim mesaj şu "insanlar hayvanlarını kaybettiklerinde tekrar hayvan almak istemiyorlar. Bence yanlış. Her birinin verdigi sevgi başka, evinizi size karşılıksız sevgi veren bir dostla paylaşmanın mutluluğunu yaşamanız gerekir diye düşünüyorum...