BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
04 ARALIK 2007 / 11:58

Hayvan Hakları haftasında, 1 Ekim pazar günü barınağımızda toplandık

Pazar günü, Hayvan sever dostlar, gönüllülerimiz ve 2000, dört ayaklı dostumuzla birlikte anlamlı bir gün yaşadık.

4 Ekim Dünya Hayvan Hakları günü kutlanırken neyi kutladığımızı merak edenlere bir kaç bilgi →

1 Ekim Pazar günü, tüm hayvan sever üyelerimiz ve Basından dostlarımız bizi yanlız bırakmadılar. Bağışlar yapıldı, bol bol sevgi verildi. Köpeklerimizle oyunlar oynandı. 2000 köpeğimizin içinde yanlız kalan kedicik üzüm bile yuva buldu. Gönüllü anne ve babalar barınağımızdaki köpeklerden birer tanesine sözcü oldular. Onların bize bakışlarıyla anlatmaya çalıştığı şeyleri biz sözcüklere döktük. İşte size iki örnek

Havuç - Sözcüsü Meral Olcay
"Merhaba ben havuç,
Ben 5-6 aylıkken her nasıl olduysa kendimi E-5 in kenarında buldum. Şaşkın şaşkın bakınırken bir el beni kaptığı gibi kalabalık bir yere götürdü. Meğer orası Bahçelievler Barınağını imiş. Orada diğer arkadaşlarımla oynarken bir teyze ile amca beni beğendi evlerine götürüp seveceklerini söyledi. Çok sevindim. Ama kulağımdan da garip bir koku geliyor. Yeni anne babam beni veteriner amcaya götürüyorlar ama kulağım fazla kokuyor diye de kızıyorlar bana. Halbuki bende istemiyorum kokmasını. Sonra nasıl oldu işe gene kendimi sokakta buldum.

Çocuklar vardı yanlarına gittim. Sevdiler beni ama boynama bişey bağladılar canım yandı. Bende kaçtım. Ama kaçarken birden büyük bi canavar (araba) bana çarptı. Çok canım yandı. Ağladım, kaçtım. Bacağım çok acıyordu. Üstüne basamadım. Uzun süre aç susuz dolandım sokaklarda. Bulduğum herşeyi yemeye çalıştım. Ama tatları hiç bana evimde verilenlere benzemiyordu. Mecburen yedim. Karnım ağrıdı. Bu arada ortalık sessizleşmeye başlamıştı. Tüm dünya sustu. Ben anlamadım.

Ne kadar gezdim o halde bilmiyorum. Birgün iki sevgi dolu teyze buldu beni. Çağırdılar ilk önce korktum ama okadar güzel bakıyorlardıki gittim yanlarına. Gene kendimi kalabalık bir yerde buldum. Sonradan duydum burası Yedikule Hayvan Barınağı imiş. Veteriner amca baktı ve bacağımın kırılmış ve kötü kaynamış olduğunu söyledi. Artık düzelmezmiş. Kulaklarım da meğer iltahaptan sağır olmuş. Olsun ben genede oyun oynamak istiyordum. Bir sürü arkadaş vardı etrafta. Onlarla oynamaya başladım. Ama genede ilk günkü gibi sıcak bir evim olsun diye düşünüyordum.

Bir teyze daha geldi bana bakacağını söyledi. Meral anne beni vermek istemedi. "Kulakları kokar rahatsız olursunuz. Burada tedavi ediliyor. Eğer alırsanız, sizin tedaviye devam etmeniz lazım. Emin misiniz" dedi. Ama beni almak isteyen teyze onu ikna etti. "Ben ona çok iyi bakarım bırakmam asla" dedi. Meral anne dayanamadı verdi. Çünkü henüz kulaklarımın duymadığını bilmiyordu. Aldı evine götürdü ama oda kulakların kokuyor dedi bana. Bir hafta sonra taksiye koydu ve barınağa geri yolladı.

Gene şaşırmıştım. Ne olduki şimdi. O andan sonra anladım benim yeni yuvam Yedikule Hayvan Barınağı. Şimdi kulaklarım artık kokmuyor. Akıntı durdu. Meral anne ve 2000 arkadaşımla çok mutluyum. Meral anne nerde ben oradayım. Üstelik bana ofisinde kalmam için izinde veriyor. Bende koşuyorum peşinde seke seke. "

Kelebek - Sözcüsü Duygu Külünkoğlu
"Merhaba ben kelebek,
15 yaşındayım. Bir kaç ay öncesine kadar sevildiğim sıcak bir yuvam vardı. Ben gençken, güzel mamalar yiyordum, kucakta uyuyordum, güzel kızım diyorlardı bana. Ama zamanla yaşlandım, artık eskisi gibi hareketli değilim. Gözlerimde çok iyi görmüyor. Hayat gittikçe zorlaşıyor benim için. Ama olsun genede sıcak evimdeydim. Güvendiğim insanlar vardı yanımda. Hiç birşeyden kormuyordum onlar varken.

Ama birgün gittiler. Beni hiç bilmediğim bir yere bırakıp gittiler. Çok korktum. Ağladım, acıktım, susadım. Yemek verir belki diye bir evin önüne gittim ama üstüme kaynar su döktüler. Kaçamadım popom çok kötü yandı. ağladım ağladım.. Tam ben "bitti buraya kadarmış" derken bir sıcak el tuttu kaldırdı beni. Bir sürü köpeğin olduğu gürültülü bir yere götürdüler. Ama ben hala çok korkuyordum. Tanımadığım bir sürü köpek ve gözlerimde iyi görmüyordu. Titredim korkudan hep. Sonra biri beni kucağına aldı. Konuştu benimle usul usul. Tedavi etti yanıklarımı. Bırakmadı hiç. Hep kucağında gezdirdi. Hala titriyordum. Ama biraz alıştım sonra. Baktımki beni hiç yanlız bırakmıyor. Hep güzel kızım diye seviyor, mama veriyor bana. Korkum azaldı. Ama ne zaman yere koysa gene titriyordum. Oda herhalde kıyamıyorduki hep alıyordu kucağına. Artık o benim yeni annemdi. Baktımki annem benim hep yanımda. Üstelik burası sokaklar kadar korkutucu da değil. Üstelik benim gibi bir sürü arkadaşım var. Alıştım yavaş yavaş.

Şimdi gözlerim çok iyi görmese bile dolaşıyorum sürekli. Burası Yedikule Hayvan Barınağı imiş. Beni kucağından indirmeyende Meral anne. Artık titremiyorum. Korkmuyorumda hatta mutluyum. Kilo bile aldım. Azıcık kafam yan duruyor ama genç kız gibi hissediyorum kendimi :)"

Birde şiir yazdı Nazlının Gönüllü annesi Sevgi anne

"Beni çok sevdiler
Baş köşeye koydular
Çok çabuk bıkıp
Kapıya koydular
Önce araba çarptı
Patimi ezdi
Sonra bir çocuk
Kuyruğumu yaktı
İnsanlar bağırarak
Bana hep taş attı
Sokaklar yaraladı
Çok hırpaladı beni
Bir hayvansever
Sana getirdi beni
Şimdi bir barınak
Birde Meral Annemiz var
Sevgi yumağı olduk,güvendeyiz
Sizleri de ziyaretimize bekleriz.."
Nazlının annesi SEVGİ ANNE

Bizim bu iki köpeğimiz gibi tam 2000 hikayemiz var. Gelin sizde onlara kulak verin. Bu özel günde onları dinleyin.

1 Ekim'den görüntüler







































Dostlarımız ürünlerimizden alarak bağış yapıyorlaryeşim anne şanslıyla şanslı ilk artan yünleri degerlendirelim kampanyasından gelen elbiseyi giydi çok yakıştıbasınadaki arkadaşlar bizleri yalnız bırakmadılar
Ziyaretçilerimiz bağışlarla alınan tentenin aldında dinleniyorGeleceğin sıkı hayvan severi olacağı şimdiden belli bir minik dost, anne babası ilePrenses yeni yuvasına gidiyor
Golden köpeğimiz Şeker'de bu özel günde yeni yuvasına gidenlerdenKedicik Üzüm yeni yuvasına gidiyorebru anne eylüle moral veriyor gezdiriyor
  
paylaşılamayan yavru goldenımız Şanslı, misafirleri karşılıyor