BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
13 ŞUBAT 2008 / 13:38

2007’de Yeşil+Mavi Hayat’ın Başına Gelenler

Herkese Merhaba,

2007’ye veda ederken bu seneyi tam olarak ardımda bırakamadım, biraz geçmişe dönelim. Kaybettiklerimizin farkında olmalıyız.

İklimdeki değişikliklerin havaya, toprağa ve sulara yansıması bizleri daha değişik problemlerle karşı karşıya bıraktı. Susuzluk aldı başını. Çok kurak bir yaz geçirdik diyemem ama bu sene sanki tehlike çanları daha yüksek çalacak. Barajlardaki su seviyesi düştü ve son anda Melen Çayı’ndan yardım alındı. Barajlardaki olay hayvanlardan daha çok bizleri etkiliyor gibi görünsede, o bölgelere adapte olmuş türleri de etkiliyor. Göllerimizi birer birer kaybediyoruz. Her yıl bir çok kuşun göç yolu üzerinde dinlendiği Terkos gölü ve Büyükçekmece Gölü kurumaya başladı. Tuz gölü kururken bir çok flamingo bebeği uçmaya çok az kala öldüler, çünkü gagalarıyla yem aradıkları sığ sular artık bulutların olmuştu. Bu yavruların ne kadar zorlukla büyüdüklerini bir bilseniz... www.kesfetmekicinbak.com

Mutlu bir kaç haber de var; yıllardır kirlilikten içindeki balıkları boğan, yanındaki fabrikanın atıklarıyla göl değil de ölüm havuzuna dönen Küçükçekmece gölü, bu sene alınan kararla ıslah edilecek. Gölün hemen yanında olan fabrika kapatılıyor. Gölün her sene misafir ettiği kuşlara bu mutlu haberi vermek isteriz. (Yalnız bu mutluluğumuzu buran küçük bir olayı da hatırlatmak isterim. Gölün yanında kliniklerin aşağı bölümünde küçük bir orman vardı. Buraya gelen davetsiz haftasonu piknikçileri yüzünden bir yangın çıkmış, hocalarımızın zamanında eleriyle diktikleri çamlar kül olmuş. Ormanlarda ızgaralı, sigaralı piknikçiliğe son vermenin zamanı geldi. Şimdi buradaki hayvancıklar ne oldu acaba? Ağaçlandırılmanın tekrar yapılması gerekiyor. )

kus.jpgİstanbul’da her sene yeni konutlar yapılıyor. Eskiden bu onutların yerinde toprağın arkadaşları olan ağaçlar vardı. Ağaçlar yok olunca, kuşlar konacak bir dal bulamıyorlar. İstanbulun bazı alanlarına parklar yapılıyor. Sadece oyun ya da spor amaçlı yapılan bu parkları yaparken dikkat edilmesi gereken birkaç ayrıntı var. Eğer ağaçlar unutulursa minik dostlarımız konacak bir yer olmadığından, o bölgeye bir daha uğramazlar ve “cik” seslerinden mahrum bir hayatımız olur. Göletler eklenmezse minik dostlarımız hem yaz, hem de kış zamanı susuz kalırlar. Kar yağdığında etrafta görünen tüm su birikintileri buza dönüyor. Kar yenilerek, su ihtiyacı karşılanmaya çalışılırsa da vücuttaki elektrolitler kaybedilir ve vücudun iç dengesi bozulur. Elektrolit kaybı ölüme sebebiyet verir. Bu nedenle kar yağdığında kurumuş ekmeklerinizi, bozulmamış yiyeceklerinizi onların yiyebileceği bir kenara koyabilirsiniz. Kış ya da yaz zamanı balkonunuza, bahçenize içi su dolu büyük bir kabı koyarak, onlara bir yudum su ile büyük bir iyilik etmiş olursunuz.

Bilmem duydunuz mu? Telli turnalardan sadece 11 tane kaldı. Muş’ta yaşayan son bireyler için bir proje oluşturuldu. Lütfen destek verelim! www.dogadernegi.org

Unutmayın bir türün yok olması, zincirleme olarak diğer tüm türleri sarsıyor ve yok ediyor. Einstein’ın arılar hakkında söylediği sözleri hemen eklemek istiyorum, "Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır. Arı olmazsa döllenme, bitki, hayvan, insan olmaz". O yüzden artık bizim için her birey değerli. Keyfi avcılığın kesinlikle yasaklanması gerekiyor bence.

Dikkat edelim, destek olalım, tükenmesinler , yoksa biz de tükeniriz!!! 2007’deki kayıpların telafisi olmaz belki ama 2008’de daha fazla kaybetmemek için beraber çalışmalıyız.

Sevgiler, Nilay Tezsay