BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
26 ARALIK 2007 / 11:21

Zavallı Pit Bull'lar

Yaklaşık bir ay kadar önce Fatih'te bir okulun bahçesinde, zor bulunabilecek kuytu bir yerde,  ağır yaralı bir pitbull bulunduğu  ihbarı geldi. Hemen ekibi yolladım. Yaşlı bir pitbull getirildi, köpecik şoktaydı. Her tarafı yara, bere, kan-revan içindeydi.

Aldığı darbelerden o kadar bitkindi ki... İlk muayenesi yapıldı. Uzun süre atıldığı yerde kaldığından ve gıda alamadığından sanırım, çok zayıftı ve serumla beslemeye başladık. İsmini "Kaya" koydum çünkü aldığı o kadar darbeye rağmen hala yaşamak için direniyor. Zamanında sağlam, gücü kuvveti yerinde bir köpekmiş.

Tuhaf olan, hala biz insanlara güveniyordu, bakışları minnet doluydu.

 Oysa biz insanlar ne kadar kötüyüz...

  Savunmasız, sadece sahibinin komutlarını emir olarak algılayıp yerine getiren bu hayvancıkları para, bahis uğruna dövüştürüp işkence yapmayı, bundan zevk almayı, ve bu olayı eğlence olarak görmeyi normal sayabiliyor ve taraftar bulabiliyorsak, ki dövüşlerdeki izleyici sayısının çokluğu bunu ispatlıyor, İNSAN KADAR YOK EDİCİ, KÖTÜ BİR CANLI TÜRÜ YOK! SANKİ TERMİNATÖR... (İstisnalar mutlaka vardır ama  benim şahsi görüşüm bu; katılıp katılmamakta özgürsünüz.)

Bu görüşümü pekiştiren gerçekler, 2000 yılı, yani barınağımızın kurulduğundan bu yana yaşadıklarım ve halen yaşamaya devam ettigim olaylardır...

Barınağa veya sokağa terk edilen zavallı ev köpekleri, finolar, kanişler...

Bu canlar sokakta yaşayabilir mi?

Kendilerini büyük sokak köpeklerinden koruyabilir mi?

Korkmaz mı tek başına?

Soğukta yaşayabilir mi ?

Yiyecek bir lokma yemek bulabilir mi ?

Çöpten beslenebilir mi?

Üşümez mi?

Evet arkadaşlar, üşürler! Aç kalır, tir tir titrerler! Onlar narindir, hassastır!

Aynı insan yavrusu gibi, bebek gibidirler!

Korunmasızdırlar, biz insanlara muhtaçtırlar...

Terk edilmeyi kabullenemeyip intihar eden, melek olan köpeklerin bir zamanlar sahipleri de "İNSAN" DI...

 Her tür acıyı bu hayvancıklara yaşatan, terk eden "İNSAN".

 Yaz boyunca bizleri eğlendirsin, korusun, oyalasın diye alınıp sonra da yazlık dönüşü arkalarına bile bakmadan köpeklerini bırakıp giden İNSAN...

kaya2.jpgBomboş tatil bölgesinde tek insan kalmaz, el ayak çekilir, ama o zavallılıcıklar ne yemek bulacak, insan yok ki! Tarlalardan fare mi avlasınlar, ne yapsınlar? İnsanların olduğu yerleşim yerlerine doğru yola çıkarlar, çile gene bitmez. Bu sefer o insanlar şikayete başlarlar belediyeye; sonuç itlaf... Bunu yapan yine İNSAN.

KAYA gibi pitbull ırkı köpekler basında yazdığının aksine asla saldırgan değildir...

Hayvan Psikoloğu değerli dostumuz  Prof. Tamer Dodurka hocamızın dediği gibi, "KÖTÜ KÖPEK YOKTUR, KÖTÜ SAHİP VARDIR". Bu söze tamamen katılıyorum.

Gelelim KAYA köpegimize...

Kaya, ilk gün serumla beslendi. 2. gün yemeye başladı, 3.gün de yedi ama karnı davul gibi günden güne şişiyordu. Kafesi tertemizdi; ne çiş, ne kaka, hiç bir şey yoktu. Bir anormallik olduğu ortadaydı.

Kliniğe gönderdik, röntgen, kan tahlilleri, vs, her şey yapıldı ve aldığı darbelerden dolayı idrar torbası çıkış kasları felç olduğu anlaşıldı. Yani idrar keseye doluyor, ama kas çalışmıyor ve idrarını yapamıyor. Çok ilginçti. Sonda takıldı ve Kaya köpek 1 litreden fazla idrar yaptı, rahatladı. Kaya köpek  bir müddet sondayla birlikte yaşayacaktı. Fakat psikolojisi bozuk olduğundan sürekli sondayı çıkartmaya çalışıyordu. Sonda içerde kıvrılıyor ve ona acı veriyordu.

Doğal olmayan her şey, her canlıyı rahatsız eder; dolayısıyla yaptığı anlaşılır bir hareketti.

Çareyi 3-4 saatte bir sondayı takıp idrarını yaptırıp tekrar çıkartmakta bulduk, ama oldukça zordu bu iş; üstelik barınaktaki o yoğunlukta biz zorluğa katlanmaya razıydık ama bu ne kadar devam edebilirdi ki?

Veteriner arkadaşımız, ilaç tedavisi ile felç olan kasları tekrar çalışmasını sağlayabilmek için şansımızı deneyeceğimizi, eğer Kaya köpek idrarını kendisi bizden yardım almadan yapamazsa, mecburen uyutulması gerektiğini söyleyince ben "eyvah" dedim, "olamaz"...

 Bir yandan da "hale bak ya, nelerle uğraşıyorum; bir tarafta ölesiye dövüştürüyorlar, yenilen köpek aynen bir çöp torbası gibi, kuytu bir duvar dibine atılıyor, bir tarafta da ben çöp torbası gibi atılan bir canlıyı yaşatmak için mücadele ediyorum. Umarım kazanan ben olurum" dedim.

Veteriner arkadaşımıza "tedaviye yanıt vermesi için en çok ne kadar bekleyebiliriz" diye sorunca aldığım cevap, "en geç 15 gün - daha sonrası hayvana eziyet olur" oldu.

Her gün Kaya köpeğin  psikolojisini düzeltmek için onu sevmeye, sırtını okşamaya, onunla konuşmaya başladım. "Haydi oğlum, bak az zaman kaldı, sen neleri atlattın, yaşadın, şimdi de işe bakalım..."

Sanki anlıyormuş gibi cevap vermeye çalışıyordu bakışlarıyla.  Karnına, idrar torbasının oldugu bölgeye masajlar yaptım, vs...

Ve çabalarımızın karşılıgını aldık!

Kaya köpeğin kafesi ıslakmış; Gülcan Anne "işemiş galiba" deyince inanmadım, "bol gazete koy, kuru olsun ve izle" dedim.

ACE çamaşır suyu reklâmındaki Ayşe Teyze'nin sözü gibi, "sonuç mükemmel"!

Evet, gazete sırılsıklam! Hiç bir köpek işedi diye sevinebileceğimi düşünmemiştim; demek ki buna da bazen sevinebiliyormuş insan.

Şimdi Kaya köpek rahatça işeyebiliyor. Sağlığına tamamen kavuştuktan sonra  barınağımızda kalan, şiddete maruz kalmış, yaşlı, bakıma muhtaç diğer Pitbull'lar gibi sevgi ve ilgiyle yan gelip, yiyip, içip yatacak...

Umarım bu tür hayvancıklara uygulanan şiddet bir gün son bulur. 3-5 kuruş uğruna sadist insanlarca dövüştürülmezler. Hatta birkaç adım daha ileri gideyim, Pitbull'ların zaten yasa gereği satışı, üretilmesi yasak. Bu ırkı besleyen insanları kayıt altına alacaksınız, her ay muayeneye getirme zorunluluğu koyacaksınız, eğer köpekte darp, yara vs varsa hemen el koyacaksınız. Tabii bu benim temennim... Türkiye'de ne kadar uygulanır bilemem.

Başka Kaya'lar olmamasını dilemekten başka çarem yok. Umarım son dövüştürülüp atılan köpek bu olur.
ETİKETLER : pit bull pitbull