BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
02 ARALIK 2007 / 13:32

hakkımızda

 
 
3000 e yakın köpek barındıran Yedikule hayvan barınağı 2001 yılında kuruldu. Toplam alanı 8000 m2 olan merkezin içinde 500 m2 peyzaj ve gezinti alanı da bulunuyor. Toplam 12 kişinin görev yaptığı merkezin gönüllü yöneticiliğini Mimar Meral Olcay yapmaktadır.Fatih Belediyesi Yedikule Hayvan Barınağı gönüllü yöneticisi Meral Olcay barınağı anlatıyor,

Bu barınağın öyküsü nedir?

2000 seneleriydi  , park bahçelerdeki görevime gidiyorum (orada kontrol mühendisiyim), trafik sıkıştı. Yolumu değiştirip daha çabuk gidebilirim işime amacıyla sur dibine girdim. Yaşlı bir amca, şu anda barınağın olduğu yerde 20-30 köpeğe kuru ekmek veriyor. Arabamı durdurup ne yaptığını sordum. "Buraya hayvanları atıyorlar ben de ne yapayım, onları böyle besliyorum" dedi. "Amca böyle hayvan beslenir mi? Ben her gün sana yiyecek getiririm, birlikte besleriz" dedim. Her gün evde ailecek boyunlar, ekmekler, paparalar hazırlıyoruz. Sabah işe gitmeden önce saat 7'de geliyorum. Hayvanları besliyoruz, işe gidiyorum. İçim rahat etmiyor, öğle tatilinde yine geliyorum. Akşam bir daha uğruyorum. Bunların hepsini derneklerin de yardımıyla ameliyat ettirdim, kısırlaştırdım, küpelerini taktırdım, aşılarını yaptırdım. Git gide "nasıl olsa bakıyorlar" deyip buraya daha çok köpek bırakmaya başladılar. Belediye de burada bakılıyor diye topladıkları köpekleri buraya bırakmaya başladı. Sayı 300-400'e ulaştı. Baş edemeyeceğim bir hale geldi. O zaman sayın Belediye Başkanımız Mimar Eşref Albayrak ve Başkan Yardımcımız Nurettin Ertemel'e durumu aktardım. "Güzel bir proje çizeyim, barınağı yapalım sizin gurur duyacağınız bir proje olsun" dedim. Bu sırada sayı artmaya devam ediyor. İş çığırından çıktı. Onlar projeye "tamam" dediler. Hayvanlarla beraber inşaat devam etti. 1500 köpek kapasiteli barınağımız bir sene içinde tamamlandı. 2001 senesinin Ağustos ayında o zamanki İstanbul Valisi Erol Çakır, Tınaz Titiz, Orhan Kural, İsmet Sungur ve daha pek çok hayvansever eşliğinde açılışımızı yaptık.

Açılışımızı yaptığımız günden bu yana hem barındırdığımız hayvan sayısı, hem de ziyaretçi sayımız artıyor. Cumartesi-Pazar günleri 200-300 kişi bizi ziyarete geliyor. Sadece yakın bölgelerden değil Pendik, Kartal, Halkalı, İzmit, hatta bugün Gaziantep'ten biri geldi. Bu bizim için çok büyük mutluluk. Leman Sam, Ediz Hun, pek çok kişinin manevi desteğini alıyoruz.

Siz gönüllü olarak hizmet veriyorsunuz. Bu barınak nasıl işliyor?
Her gelen köpek maddi bir yük getiriyor. Derneklerde insanlar para bağışında bulunuyorlar. Burada ise, para bağışında bulunmak yerine bağışla alınacak ihtiyaçları siz kendiniz alıp geliyorsunuz. Veteriner kliniği, mamacı ve eczanede bir borç defterimiz var. Hayvan sahiplenmek için gelenleri ihtiyaç malzemesi karşılığı sahiplendirme yaptığımız için, nerede borç defteri daha kabarık ise o tarafa yönlendiriyorum. Seçtikleri hayvanın özelliğine göre borcumuzun bir kısmını ödüyorlar. Hayvan sahiplenmek amacıyla gelmemiş, sadece ziyaret etmek için gelmişlerse ve "nasıl yardımcı olabiliriz" diyorlarsa "ya ihtiyacımız olan ilacı alarak ya da borçlarımızdan bir kısmını ödeyerek bize yardımcı olabilirsiniz" diyoruz. Bunun dışında belediyemizin bize çok büyük desteği oluyor. Burası Fatih Belediyesine ait, 10 çalışanımızın maaşlarını belediyemiz ödüyor. Hastane, otel, fabrikalardan yemekler topluyoruz. Kuru mama almaya çalışıyoruz. Aygaz mutfak yakıt ihtiyacımızı karşılıyor. Onun dışında, buranın tüm ihtiyaçları hayvanseverler tarafından karşılanıyor.

Burası diğer belediyeler için model teşkil eder özellikte. Kendi barınak projeleri için sizden yardım isteyen belediyeler oldu mu?
Elbette oldu. Beyoğlu Belediyesinin isteği üzerine onlara bir proje çizdim. Bir barınağın yapımı için 1. şart proje değil. Önce barınak için yer belirlenmesi lazım. Ondan sonra ödenek çıkartılması lazım. Projeyi ben hayvanlar için hiç ücret almadan çizerim, bu benim işim. Beyoğlu Belediyesine çizdim. Bir yer buldular, ama meclisten ödenek için bir karar çıkartamadılar. Aynı şekilde Eminönü Belediyesinden gelip benden proje istediler. Onlara da "önce bir yer belirleyin, sonra seve seve size yardımcı olurum" dedim. Tekirdağ Belediyesinden geldiler. Bana gelen mailleri bir görseniz herkes proje istiyor. Şunu anlatmak istiyorum. Proje kalıplaşmış bir şey değil. Her arazi için ayrı proje çizilir. Arazinin kuzeyi, güneyi, rüzgar alma yönü, yolu, kanal bağlantıları, hava şartları projede o kadar önemli ki. Belki hiç elektrik olmayan bir yer, o zaman trafo koyacaksın. Kanal yoksa foseptik yapacaksın. Yani önce arazi belirlenmeli, sonra ona göre barınağın projesi çizilir.

Ben hayvanları çok seviyorum gelip orada çalışarak size yardımcı olmak istiyorum" diyen hayvanseverler oluyor mu?
Bu şekilde pek çok kişi geliyor bize. Benim onlara yanıtım; sadece sevmek için gelin. Koğuşlara gir, temizlik yap, bunun için çalışanlarımız zaten var. Günde 5 kere temizlik yapılır burada. 300 e yakın hayvan var, hijyen çok önemli..  Hayvanlarımızı  sevecek ,özel bakıma ihtiyacı olan yavrularımızla özel olarak ilgilenecek gönüllü insanlara ihtiyacımız var.  Ziyaretimize gelirlerken mama, bisküvi, eski gazete, kullanmadıkları halıfleksler, eski kazakları getirsinler. Geçen hafta Leman Sam, elinde 20 tane kazak, sütler, mamalar, antibiyotikler, habersiz bizi ziyarete geldi. Aynı şekilde Prof. Orhan Kural, Ediz Hun, Tınaz Titiz herkesten habersiz bizi ziyarete gelirler.

Son dönemde sıkça basında yer aldınız. Bu haberlerin size getirisi ne oldu?
Basında bu kadar yer almamız durup dururken olmadı. Ben tüm basın kuruluşlarına "neden hayvanlarla ilgili haber yapmıyorsunuz" diye mail yolladım. Pek çok barınak imha merkezi olarak anılırken burada hayvanlar mutlu bir şekilde yaşıyor. Örnek olması gerek bir durum var. İnsanlar bundan haberdar olmalı.

Haberlerin sayesinde daha çok kişi barınağımızdan haberdar olmuş oldu. Sahiplendirme çalışmaları hız kazandı. Buraya gelen ziyaretçilerimizin sayısı arttıkça, gelen insanlar arasında dostluklar başladı. Her cumartesi-Pazar gelen gruplar var. Birbirleriyle tanışıp görüşmeye başladılar. Ayrılırken gelecekleri gün için "bir sonraki hafta Cumartesi barınakta buluşalım" ya da "Pazar barınakta buluşalım" diye sözleşip yarılıyorlar. Böylece insanların dostluklar kurmalarına sebep olmuş olduk. .

Basında sık yer almamızın olumsuz tek yanı, biz defalarca "hayvan sahiplendirmek istiyoruz, yardıma ihtiyacımız var" dediğimiz halde "benim evimde hayvan var bakamıyorum, kapıma hayvan bırakıldı size getireyim" diye arayanların sayısının artması. Biz gayet nazik bir şekilde "kusura bakmayın, 2000 köpeğimiz var, yerimiz yok. Her ilçenin barınağı var, bulunduğunuz yerdeki barınağa başvurun" diyoruz. Onları bulundukları yerdeki barınaklara yönlendiriyoruz. Fatih Belediyesi sokaklardan şikayet üzerine toplanılan köpekleri düzenli olarak bize getiriyor. Son 3 gün içerinde gelen köpek sayısı 25. Onun dışında getirilen köpekleri kabul edemiyorum, çünkü burası Fatih Belediyesine hizmet amacıyla kurulmuş bir barınak. Getirilen köpekleri kabul edip buranın kapasitesini doldurursam Fatih ilçesindekiler ne yapacak?

Evlat edindirme projesi nedir? Nasıl evlat ediniliyor?
Esas olan buradaki hayvanlara bir yuva bulmak, onları sahiplendirmek. Fakat pek çok kişi hayvanları çok sevdiğini, evinde hayvan besleyecek durumu olmadığını, ama bu sevgiyi yaşamak istediğini söylüyor. Evlat edindirme projesi bu durumdaki hayvanseverlere hizmet ediyor.

Bu Tınaz Titiz'in fikir babalığı yaptığı bir proje. Tınaz Titiz'in en büyük özelliği sürekli fikir üretmesi, beyin jimnastiği yapması. Bana ilk olarak evlat edindirme projesinden buranın açılış gününde bahsetti. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan, ilk kez burada yapılmaya başlanan bir proje. Şimdi bizden örnek alan pek çok barınakta uygulanıyor.

Evlat edindiğimizde hayvan burada kalıyor. Bu durumda yeni gelenlere yer açılmıyor, ama şu açıdan faydası oluyor. Evlat edinilen köpek sayesinde arkadaşları kuru mama, antibiyotik gibi gelenlerden sebeplenebiliyor. İnsanlar evlat edinmek için geldiklerinde seçim yapabiliyorlarsa ki, bu çok zor oluyor genelde, çünkü hepsi birbirinden sevimli, birbirinden güzel. Seçim yaptı diyelim, o zaman, o seçtiği köpeğin aşı masraflarını, tıraş ihtiyacı olan bir köpekse tıraş masraflarını, rahatsızlanırsa tedavi masraflarını karşılıyor. Bunun dışında her ay 25 kiloluk mama bağışlıyor. O köpek sayesinde diğer arkadaşları da kuru mama yiyebiliyor. Evlat edinilen köpeği gezdirmelerine hemen izin vermiyoruz. Bir süre düzenli olarak gelip gidecekler, onları tanıyacağız, güveneceğiz. Ondan sonra köpeği çıkarıp dolaştırmalarına izin veriyoruz. Buraya geldi, "ben bunu evlat edindim, alıp götüreyim" diye bir şey yok. Şu an 30'a yakın evlat edinilmiş köpeğimiz var.

Sahiplendirme çalışmaları nasıl gidiyor?
Bu güne kadar 1000'ün üstünde köpek sahiplendirdik. Biz sahiplendirirken  çocuk esirgeme kurumu gibi  prosedürler uyguluyoruz.Web sitemizden formu dolduruyorlar köpeğimizin yaşayacağı mekanı bize tanitan video veya fotoğraflar gönderiyorlar inceliyoruz eger köpek vereceksek ziyaret saatleri içerisinde buyrun gelin ilgilenelim yardımcı olmaya çalışalım diyoruz. Sahiplendirdiğimiz  köpeklerimiz içinde ten bakamıyoruz deyip  geri getiren insan sayısı 20'yi geçmez. Çünkü, sahiplendirirken çok özen gösteriyoruz. Kimlik bilgilerini, adresini, telefonunu alıyoruz. Hakkında araştırma yapıyoruz. Evi kira mı, değil mi? Komşuları köpeği şikayet eder mi ?

İnterneti yoğun olarak kullanıyorsunuz web sayfanız var. İnternet sizin için ne derecede faydalı?
Daha çok insana ulaşabiliyoruz. Barınak internet olmasa sadece İstanbul'a ulaşabilecekti. Şimdi Hollanda, Amerika, Fransa, İtalya, Nijerya, Japonya, Çin'den mesajlar geliyor bana. Böylece dünyaya ulaşabiliyoruz.

Barınaktaki yaşam nasıl?
Sabah 8:30'da mesai başlar ve ilk temizlik yapılır. 11:30 ikinci temizlik, 13:30 üçüncü temizlik, 14:30'da yemek öncesi temizlik yapılır. Saat 15:00'da yemek dağıtılır ve akşam 16:30 beşinci temizlik yapılır. Günde bir kere bütün koğuşlara yemek dağıtılır. Anneler, kanişler ve yavrulara sabahları kuru mama süt, öğleden sonra normal yemek olmak üzere günde iki kere yemek verilir. Kanişlere özel yemek pişirilir. Rutin 500 m2 gezinti alanımız için çevre temizliği yapılır.

Her gün yeni gelen köpekler 10 günlük gözetim altına alınıyor. Bu 10 günlük gözetim sonunda bir hastalığı yoksa karakterine uygun koğuşa yerleştiriyoruz. Yazın yalaklarında banyo yapabiliyorlar. Ayrıca onlar için banyomuz da var. Kanişler senede 2 kere tıraşa gidiyor. Her gün 13:30-14:00 gibi hasta hayvanlarımız, tedavi programlarına göre tedaviye giderler. Her Pazar kanserli hayvanlarımız kanser tedavisine gider. Senede 2 kere; biri yaz başlangıcında, bir kışa girerken; genel kene, pire ile ilgili koğuş temizlikleri, dezenfekteleri yapılır. 2000 köpeğimize 2 ayda bir parazit tedavisi yapılır.

Hayvanlarımızın koğuşları yazın serin, kışın sıcak olacak şekilde düzenlendi. Burada koğuşların kapısı yok. Bu hayvanlar ev ortamını yaşasınlar diye kutucukları var, kutucuklarında halıfleksleri, ısıtıcıları, lambaları var.

Çocukları bilinçlendirmek için bir çalışmanız var mı?
Mayıs ayından itibaren her Salı-Perşembe okullar burayı ziyarete geliyorlar. Belediyemizin arabası okullardan çocukları alıyor buraya getiriyor. Çocuklar buraya elleri boş gelmiyorlar. Eski gazete, makarna, süt, kuru mama ile geliyorlar. Barınağın içinde bir oyun alanı var onlar için. Burada hayvanları seviyorlar, oyun oynuyorlar. Sonra o çocuklar hafta sonları aileleriyle geliyorlar bize.

Sizin köpeklerinizden de bahsedebilir misiniz?
Şu an evimde 4 köpeğim var. Birincisi Lolita adında kaniş. İkincisi bir yılbaşı günü bulduğumuz Minik. Minik'in kanser olduğu ortaya çıktı. Tedavisi süresince 3-4 ay evimde kaldı. Eve uyum sağladı. Kapının önüne bıraktığım zaman bıraktığım yerden kımıldamadı. Arabanın altından çıkmıyor. Gece 12'de beslemek için aşağıya iniyorum. Baktım bu iş böyle olmayacak ona bir yer buldum. Gün boyu telefon açıp Minik'i sordum. Bana hiç kımıldamadığını, hiçbir şey yiyip içmediğini söylediler. Eşimle birbirimizin yüzüne baktık, atladık arabaya Minik'i bıraktığımız yere gittik. Gece 11:30. Hayvan beni görünce sevinçten yerlere yattı. "Beni eve götür" diye deli oldu. Dayanamadık, aldık getirdik eve. Üçüncüsü sokağa terkedilmiş iki gözü kör Fıstık. Dördüncüsü burada doğan Pamuk. Onu 1-2 aylıkken aldık. Beslediğimiz köpeklerden birini sokakta boxer cinsi bir köpek parçalayınca kaybettiğimiz köpeğin sevgisini buna verelim dedik. Pamuk bu şekilde geldi. Bu 4 köpeğin dışında burada da 2000 köpeğim var.
Fatih Belediyesi Yedikule Sokak Hayvanlarını
Barındırma ve Rehabilitasyon Merkezi
Yedikule Sahil Yolu,
Surdibi Eski Havagazı Deposu
Tel-faks (212) 633 58 57

Kaynak: Havhav.com