BİZİ TAKİP EDİN
İSTANBUL, TURKEY
25 AĞUSTOS 2008 / 11:06

Hayvanların Film ve Benzeri Çekimlerde Kullanılması

deniztavsancil2.jpgHayvanların Ticari Amaçla Film, Benzeri Çekim Ve Reklamlarda Kullanılması

Medyadan da takip ettiyseniz "Saddamın Askerleri Kara Güneş" isimli bir filmin, Kültür Bakanlığının sponsorluğunda çekildiğini okumuşsunuzdur.

Bu Filmde, bir at, bir kamyonetin arkasına bağlanmış, işkence neticesinde de öldürülmüştür. Evet doğru okudunuz. Bu teknolojik çağda, bu sahne gerçekten de bir canlı öldürülerek çekilmiştir. Açıkça SUÇ İŞLENMİŞTİR. İşlenen bu suçun, Bakanlığın sponsorluğunda çekilen bir filmde gerçekleşmiş olması, ayrıca işin bir diğer vahim boyutudur.

Bu filmde, hem 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu hem de bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği çiğnenmiştir. 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu uyarınca: "Hayvanlara kasıtlı olarak kötü davranmak, acımasız ve zalimce işlem yapmak, dövmek, aç ve susuz bırakmak, aşırı soğuğa ve sıcağa maruz bırakmak, bakımlarını ihmal etmek, fiziksel ve psikolojik acı çektirmek ve ÖLDÜRMEK" yasaktır.

Ayrıca, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun 10. maddesi;

"Bir hayvan; acı, ıstırap ya da zarar görecek şekilde, film çekimi, gösteri, reklam ve benzeri işler için kullanılamaz." şeklinde düzenlenmiştir.

Kanunun bu maddesine uygun olarak düzenlenen Uygulama Yönetmeliğinde; eğer bir hayvan ticari bir film çekimi, gösteri, reklam veya benzeri işlerde kullanılacak ise hayvanın acı, ıstırap çekmemesi ve zarar görmemesi için "hayvanların Ticari Amaçla Film, Benzeri Çekim ve Reklâmlarda Kullanılması esnasında uyulması gereken esaslar" belirlenmiştir.

 Öncelikle, bir hayvanın böyle bir ticari çekim için kullanılması, İl Müdürlüğünün iznine tabidir. 

            Yine bu Kanunun Uygulama Yönetmeliği uyarınca yapılan düzenleme ile;

            (1)Çekim ve benzeri faaliyetlerde aşağıdaki hususlara uyulur;

            a) Hayvanlar, şiddet içeren reklâm ve filmlerde kullanılmaz,

            b) Hayvanlar, etolojik özelliklerine aykırı davranışlara zorlanmaz,

            c) Reklâm ve film çekimi sırasında hayvanın görevini yapması için sağlığına zararlı yiyecekler verilmez,

            ç) Sağlık nedenleri ile gerekli olmadıkça, bir hayvana zor kullanarak yem yedirilmez, acı, ıstırap ya da zarar veren yiyecekler ile alkollü içki, sigara, uyuşturucu ve bunun gibi bağımlılık yapan yiyecek veya içecekler ile doping etkisi yapan kimyasal maddeler verilmez,

            d) Hayvanların film çekimi ve reklâm için kullanılması esnasında, yorulduğu ve strese girdiği görülürse çalışmaya ara verilir,

            e) Reklâm, film ve fotoğraf çekimi sırasında hayvanların sakatlanmasına, yaralanmasına ve ölümüne sebep olabilecek yöntemler kullanılmaz,

            (2) Bu amaçla kullanılacak hayvanlarla ilgili olarak kişi/kurum/kuruluşlar; hayvanlar için gerekli anatomik, fizyolojik, psikolojik ve davranış karakterleri ile ilgili önlemleri alır ve onların temel barınma ihtiyaçlarını sağlayacak asgarî alanları tahsis eder,

            (3) Reklâm, film ve fotoğraf çekimi gibi faaliyetlerin yapılması sırasında sahipli hayvanlar sahiplerinin, sahipsiz hayvanlar ise film ve fotoğraf çekimi sırasında veteriner hekimin gözetiminde bulundurulur.

            Yukarıdaki düzenleme ile de açıkça görüldüğü üzere, bir canlının ticari bir film ya da reklamda oynatılması alelade bir iş değildir.  Yönetmeliğin ön gördüğü koşul ve şartlara uyulması gerekir.

            Bir hukukçu olarak ifade etmek isterim ki; yasaların çiğnendiğini görmek yeterince üzüntü vericiyken bir de yasanın çiğnendiği anın filme çekilmiş olması hatta sonra da bu suç anının tekrar tekrar sinema ve televizyonlarda gösterilecek olması, kabul edilemeyecek bir olaydır. Ayrıca işlenen suç, sinema ve televizyonlarda tekrar tekrar gösterilecek, suç teşkil eden eylem, her tekrar gösterildiğinde, yasa tekrar çiğnenmiş olacaktır.

Yetkililerin, bu konuda, T.C. sınırları dahilinde yasaların işlediğini göstermek, çiğnenen yasalara göz yummamak, hatta yasaları çiğneyenleri cezalandırmak adına derhal harekete geçmek zorunda olduklarını bir kez daha hatırlatırım.

            Toplumda suç işleyen insan profili her zaman karşımıza çıkar.  Önemli olan, bu esnada, bu suçlunun karşısında sapasağlam duracak bir devletin ve onun yasalarının var olmasıdır. Yasalar uygulanmadıkça, suçlar ve suçlular cezalandırılmadıkça, toplumsal düzen ve asayiş asla  sağlanamaz.

İSTANBUL BAROSU

HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU

GENEL SEKRETERİ

Av. DENİZ TAVŞANCIL KALAFATOĞLU